Gazeteci dayanışmasını sağlayan platformun bir üyesi olmak, bu dayanışmanın platform olarak kalmasını sağlamak artık bizim gazetecilik görevlerimiz arasında. Kentin önde gelen gazeteleri, gazetecileri bu platformun doğal üyesi.Siyasi bir tercih gözetmeksizin oluşan bu gazeteci dayanışmasının platform olarak devam etmesi bizden sonraki genç gazetecilere vasiyetimizdir. Platformun dayanışma kültürü yeni bir kent hafızası oluşturacaktır ve ezber bozulacaktır.
***
Dünyada ve Türkiye’de basın özgürlüğü konuşuluyor.Bu süreçte kent gazetecileri olarak bizim için mücevher değeri taşıyan bu dayanışmanın ürünü olan platform, yerel ve mahalle arası mantıktan uzakta merkezi iktidarların basın kuruluşları ve gazeteciler ile ortak yasal düzenlemeler yapmasının bir parçası olabilir. Bu nedenle platformun varoluşu, yol alışı, sıradan ve günlük yerel algılara, mevcut yerel mesleki kuruluşlara bir refleks olarak algılanmamalı.Bu platformun bizim açımızdan böyle bir hedefi yok.Mesleki özgürlük,bağımsızlık ve dayanışma temelleri üzerine inşa edilen bu platform; kendi dışında var olan ve varlığını sürdüren gazetecilerin tercih ve özgürlüğünü sınırlandırmaz.Platform yerel algı zemininde taraf olmak, mahalle ölçeğinde değerlendirilmek yerine gazetecilik mesleği konusunda yapılacak yasal düzenlemelerin bir parçası olmayı hedefler.Bu platformun içerisinde oluşturulacak çalışma grupları, gazetecilik mesleği ile ilgili olarak alınacak her türlü kararın atölyesini oluşturabilir.Gazeteciler Platformu şu günde varoluşu itibariyle yerel bir davranış olarak algılansa bile basın sektörünün, gazeteciliğin atölyesi, mutfak çalışmasının yapılabileceği özgür ve demokratik bir ortamın da sahibidir.
***
Bir konuda anlaşalım. Farklı ortamlardan, farklı kültürlerden, farklı siyasi görüşlerden gelen gazeteciler, gazeteciliğin bir amacı olduğuna inandıkları için bu platformda bir araya geldiler. Bir araya gelişimiz zaten gayemizdi! O nedenle ne efendimiz nede kölemiz bulunmuyor.
***
Platformun mevcuda karşı oluşturulan bir cephe olarak algılanmasından, statükonun kentte oluşturduğu kabile anlayışı içerisinde değerlendirmesinden rahatsızlık duyuyoruz. Platform mesleki olarak işine gücüne bakarken statükonun tahrik kalıplı mavra’larının elinde patlaması dileğimizdir.
***
Köpeğe tecavüz etmiş adama Kabahatler Kanunu gereği 154 lira ceza kesilirken, gazeteciye; ifade özgürlüğü isteyenlere de aynı muamele yapılırken, meslek örgütü olduğunu iddia edenlerin mesleğin sağladığı özgürlüklere haciz koymasını bir öz-biçim çelişkisi olarak görüyoruz. Bu meslek örgütünü çelişkileri ile baş başa bırakıp gideceği bir yer varsa o yolda kendilerine iyi yolculuklar dilemekten başka bir tasarrufumuz olamaz.
***
Dayanışma kültürü, bağımsız ve özgürlük üzerine inşa edilen Gazeteciler Platformu’ndan şu süreçte bir dernek doğurması beklenmesin.
Özü-biçimine aykırı türde kötü örnekler ve bunların yarattığı çelişkiler ortadayken böyle bir yapılaşmanın içinde olmayacağız.
***
Herkesin günlü rahat olsun. Yakın bir süreçte platform olarak merkez basının oluşturduğu mesleki dayanışma kültürü ile ilçelerdeki gazeteci meslektaşlarımızla kucaklaşacağız. Bu keyiften onları mahrum bırakamayız.
Çünkü; platformun içinde yer alan her gazeteciler; “Biz yoksak, bende yokum” diyen bir sonuca ulaştı.Biz gazeteciler; “Değiştiremeyeceğimiz bir kaderle yüz yüze gelen umutsuz bir durumun çaresiz kurbanları” değiliz ve platformun bir parçası olarak ne yaptığımızı biliyoruz. Muğla Gazeteciler Platformu’nu önemsiyoruz. Onu ciddiye alıyor ve onu özenle korumamız gerektiğine inanıyoruz. Özenle korunan ve gazeteciler için tarihsel bir fırsat olarak değerlendirilen bu oluşumun sağlıklı bir meslek örgütü haline gelinceye kadar geçirmesi gereken evreleri var. Bu nedenle şu süreçte bu oluşumun platform olarak kalması gerektiğine inanıyoruz.