REFERANDUM SONRASI CHP VE AKP
Türkiye ve Türk siyaseti için bir dönüm noktası olan 16 Nisan referandumunun sonuçları CHP’nin
mühürsüz oy pusulalarına ilişkin YSK kararının iptali talebiyle Danıştay’a açtığı dava nedeniyle kesinleşemedi.
Bunun ötesinde CHP bir adım daha attı ve dava sonuçlanıncaya kadar halk oylaması sonuçlarının kesinleştirilmesinin önlenmesi için yürütmeyi durdurma talebinde bulundu.
Yüksek Seçim Kurulu’nun referandum oylaması devam ederken mühürsüz oyların da kabul edileceğini açıklaması, muhalefetin gözünde sonuçların geçerliliğini sorgulanır duruma getirdi. Olay büyüdü ve tartışmalar referandum sonuçlarının önüne geçti.
Hükümet kanadı CHP’nin referandum sonuçlarının iptali için Danıştaya açtığı davaya ilişkin; ‘Seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzluklar, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama görevi, YSK’nındır. Buna rağmen başvuru halinde, Anayasa ve yasalarımıza göre Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın ret kararı dışında karar verme seçeneği yoktur’ açıklamasında bulundu.
Sonuçta ülkenin siyasi gündemi bu konuya kilitlendi.
Peki ya Muğla’nın gündemi?
Muğla’nın siyasi gündeminde referandum sonuçları var.
Her ne kadar CHP genel merkezi referandum sonuçlarına ilişkin Danıştaya dava açmış olsa da CHP yerel örgütleri il rekorunun tadını çıkarıyorlar.
Ötesinde Türkiye beşincisi olmanın keyfini sürüyorlar.
CHP bildiğiniz düğün evi gibi.
Sonuç itibariyle CHP’li yerel yöneticiler ilin referandum sonuçlarının getirdiği haklı bir gurur yaşıyorlar.
Peki ya Ak Partililer?
Ak Parti teşkilatları?
İşte orası biraz karışık.
Türkiye genelinde referandumdan evet çıkmasına sevinen, hatta sevincini aynı akşam havai fişeklerle kutlayan ve yerel siyasette dosta düşmana “Ne oluyor? Bu neyin kutlaması” dedirten Ak Parti teşkilatları doğrusunu söylemek gerekirse biraz tedirgin.
Referandumun yerel sonucu herkesin içine sinmiş değil.
Referandumda 30 bandı korunmuş olsa da Ak Parti tabanında genel merkez eliyle yapılacak bir tasarruf beklentisi hakim.
Ayrıca Muhafazakar Demokrat Yazar Kemal Önekli’nin referandum sonrası 17 Nisan’da sosyal medya üzerinden yaptığı canlı yayın oldukça düşündürücü. Önekli, sosyal medyadaki canlı yayınla öğrencilerine ders veren bir hoca edasıyla ciddi tespit, öneri ve iddialarda bulundu.
Ak Parti yerel teşkilatlarının ‘resimli roman’ çevirmekten vazgeçmelerini isteyen Önekli, Hayırcıların Türkiye rekoru kırdığı bir ilde Ak Partili teşkilatlar tarafından yapılan kutlamaya akıl-sır erdiremediğini ifade etti.
Mevcut il yönetimini istifaya davet eden Kemal Önekli, Ak Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’a da seslendi.
Ataş, Orta Muğla’dan, Önekli’den yükselen sese kulak verdi mi? Bilmiyoruz.
Ancak Sayın Ataş’ın Muğla’nın referendum sonuçlarına ilişkin yerelde bazı kanaat önderleri ile görüştüğünü, Muğla oranını sorguladığını biliyoruz.
Bu arada her seçim sonrasında çene suyundan çorba yapmak isteyenlerin bu süreçte de devreye girip, isim vererek il ve ilçe yönetimlerinin yenileneceği iddialarını ortaya attıklarını, bu haliyle de siyasi kulisleri besleyen malzemeyi doğrudan temin ettiklerine tanıklık ediyoruz.
Ancak biz işin henüz bu noktaya ulaştığına inanmıyoruz.
Süreci beklemek gerektiğini, Ankara karar vermeden Muğla’nın hareket edemeyeceğini biliyoruz…