RIHTIMLAR ÜZERİNE
Geçtiğimiz gün “Marmaris’te Ne Oldu?” başlıklı köşe yazımız kendi içinde bir okunma rekoruna doğru giderken aynı gün Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden Marmaris Yat Limanı’na ilişkin bir açıklama geldi.
Biliyorsunuz Marmaris Belediyesi resmi internet sitesinde kamuoyuna bir duyuru yapmış, Marmaris Cumhuriyet Meydanı, rıhtımları, Kısayalı rıhtımı, Dereiçi rıhtımları, Atatürk Anıtı önünden yat limanı sonuna kadar alanın işletilmesi, söz konusu alanlardaki belediye hizmetlerinin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne verildiğini açıklamıştı.
Buna göre; 15 Ağustos, saat 13.00’den itibaren tüm bu alanların; liman hizmetleri, zabıta, temizlik ve fen işleri gibi belediye hizmetlerinin Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacağını, belediye olarak bu alanlara ilişkin hiçbir sorumluluğunun kalmadığını kamuoyuna duyurmuştu.
Bu yetki devrine ilişkin görüşlerimizi sizinle paylaşmış, devir işleminin Marmaris Belediyesi’ne çok büyük kayıplar getirirken, Büyükşehir Belediyesi’ne de çok büyük kazançlar getireceğini, Marmaris Belediyesi’nin ‘tüm bu alanları kaybettik’ diyerek üzüleceğini Büyükşehir Belediyesi’nin de ‘tüm bu alanları kazandık’ diye sevinmeyeceğini ifade etmiştik. Ortada kardeşi kardeşe düşman edecek bir yasa varken, bunun mümkün olmayacağını dile getirmiştik.
Marmaris Belediyesi’nden gelen duyuruyu paylaşmamızın ardından yetki devrine ilişkin bir açıklama da Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden geldi. Büyükşehire bağlı Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada 13 Temmuz’da Büyükşehir Belediyesine devredilen Marmaris Limanı’nda hizmetin aksamadan devam etmesi, bir ötesinde kalite ve hizmet standartlarını yükseltmek için çalışmalara başlandığına dikkat çekilerek sürece ilişkin detaylar paylaşıldı ve şu ifadelere yer verildi: “Marmaris Yat Limanı, Marmaris Belediye Başkanlığı’nın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı aleyhine Muğla 2. İdare Mahkemesinde açtığı iki ayrı davanın da reddedilmesi sonrasında 6360 Sayılı Kanun ve 6237 Sayılı Limanlar İnşaatı Hakkında Kanun kapsamında Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı III. Bölge Müdürlüğü ile Muğla Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol ile 13 Temmuz’da Muğla Büyükşehir Belediyesine devredilmiştir”.
Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı gibi Marmaris Belediyesi söz konusu alanları kaybetmemek adına hukuk mücadelesi başlattı ancak bu mücadeleyi kaybetti.
Peki ya sonra?
Yetki devrine ilişkin protokolün Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmasından sonra Marmaris İlçesi; Cumhuriyet, Kısayalı Mevkii, Dereiçi Rıhtımları ve Geri Sahaları; Muğla Büyükşehir Belediyesi Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürlüğü personeli tarafından 15 Ağustos itibariyle teslim alındı.
Bu alanlara ilişkin her türlü tasarruf ve belediyecilik hizmetleri Marmaris Belediyesi’nden alınarak Muğla Büyükşehir Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürlüğü’ne verildi.
Turizm sezonunun tam ortasında gerçekleşen devir teslim sonrasında söz konusu alanlarda hizmetin devamlılığı açısından Muğla Büyükşehir Belediyesi hiç vakit kaybetmeden kıyı tesislerinin işletilmesi için düğmeye bastı. Mahkeme sürecini boşa geçirmeyen, gerekli hazırlıkları tamamlayan büyükşehir söz konusu alanlarda hizmet yapacak birimlerini oluşturdu.
Bu kapsamda yetki devrinin yapıldığı aynı gün Büyükşehir Belediyesi kendi liman idare ofisinde 1 memur, 1 kadrolu işçi, 3 ön büro personeli, 7 adet gemici yeterliğine sahip palamar personeli, 2 deniz temizlik personeli olmak üzere toplam 14 personel ile hizmet vermeye başladı.
Yine aynı gün, palamar hizmetlerini yürütmek üzere 1 adet palamar botu ve araç trafiğine kapalı alanda teknelere yük ve yolcu taşıyan 2 adet elektrikli golf arabası hizmete girdi.
Rıhtımlardaki temizlik işlerini yürütmek üzere; Yol Yıkama ve Temizleme Aracı, Mini Damperli Çöp Kamyoneti, Mini Damperli Elektrikli Çöp Aracı ile temizlik işlerinde çalışacak 6 personel alındı.
Sonuç itibariyle; Muğla Büyükşehir Belediyesi Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürlüğü, Marmaris Yat Limanı’nın şeffaf, vatandaşların görüş ve önerilerinden güç alan ve her şeyden önemlisi kamu yararını öne çıkaran, eşitlikçi bir anlayışla işletileceğini açıkladı.
Rıhtımlar üzerine bize de bu hikayeyi yazmak kaldı…