RİXOS OTELİN ÖLÜMSÜZ AĞAÇLARI
Bugün dünyanın bütün medeniyetleri tarafından kabul gören ağaç türleri arasında zeytin ilk sırayı alır. İlk insan ile birlikte anılan zeytin; bütün ağaçların ilki olarak kabul edilir. İnsanlık tarihinde, kutsal kitapların tamamında yaratılış ve kurtuluş efsanelerin de hep o vardır. Efsaneye göre Havva ile birlikte yasak meyveyi yiyerek cennetten kovulan Adem, 930 yaşındayken öleceğini hisseder ve Tanrı’dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir. Bu konuda oğlu Şit’i görevlendirir ve onu cennet bahçesine gönderir. Bahçenin bekçiliğini yapan melek, Şit’in duası üzerine İyi Kötü Ağacı’ndan aldığı üç tohumu ona verir ve babasını gömmeden önce tohumları onun ağzına koyması gerektiğini söyler. Adem, kısa bir süre sonra ölür ve Tabor Dağı yakınındaki Hebron Vadisi’ne gömülür. Adem’in gömüldüğü yerde yeşeren üç ağaç; zeytin, sedir ve servi’dir. Her üçününde bu topraklarda bulunması oldukça ilginçtir.
Eski Ahit olarak adlandırılan dini kitapta zeytin; refahın ve bolluğun sembolü kabul edilir.
Nuh tufanında insanlığın zeytinle yeniden doğduğu ifade edilir.
İbranice yazılmış incil’de ise ağaçların kralı olarak yer alır.
Eski Mısır’da İsis’in meyvesi, Tanrı Ra’nın aydınlanma simgesi, Eski Yunan’da; Bereket ve barışı temsil eden tanrıça Athena’nın armağanı ve sadece bakirelerin topladığı tek meyvedir.
Miken kültüründe; Bir zeytin ağacının altında doğmuş olmak, kutsal bir aileden gelmiş olmanın en önemli işaretidir.
Zeytin, Homeros’un kulağına “Herkese aidim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden öncede buradaydım, siz gittikten sonrada burada olacağım” diye fısıldayandır.
Solon kanunlarıyla koruma altına alınan, Pers işgalinde yıkılan Akropolis’in küllerinden yeniden filizlenen ve Roma’nın tanrıçası Minerva’nın Romalıya sunulmuş hediyesidir.
Homeros’un; Milet’i, Ephesos’u ve Phokaia’sıdır.
Zeytin; arınma ve kutsanmadır, mükemmel dünyanın ağacı ve güzellik iksiridir.
Tüm semavi dinlerde zeytin; incir, hurma, üzüm ve nar’la birlikte anılan 5 kutsaldan biridir. …
Tevrat ve İncil de, Kuran-ı Kerim’in Nur suresindedir…
Athena’nın gözünde, Sezar’ın başında, olimpiyat ateşinde, Herkül’ün silahı ve İsa’nın çarmıhında, Davut’un tırmanışında hep zeytin ağacı vardır.
Zeytin ağacı; akıl ve zaferin, zeytin dalı; barışın, zeytinyağı da saflık ve sadeliğin sembolüdür.
Gölgesiyle, odunuyla, meyvesiyle ve eşsiz altın sıvısı ile toplumlara, insanlara hayat ve güç verendir.
Elbette Egeli’ye zeytini, zeytinyağını anlatmak gerekmez.
Ancak Egeli’ye zeytinle, zeytinyağı ile tıkınmanın dışında neler yapılabileceğini anlatmak gerekebilir.
Anlatalım o zaman…
Bodrum’a yolu düşen herkesin önünden tam gaz geçtiği Zeytinlikahve’de bulunan Rixos Premium Bodrum Oteli zeytin ve zeytinyağı ile olağanüstü bir uygulamayı hayata geçirdi.
Bölgeye adını veren zeytin ağaçlarına sahip çıkarak işe başlayan otel yetkilileri, 300 adet zeytin ağacından yaşları 300 ila bin yıl arasında değişen 12 zeytin ağacını tescilleyerek koruma altına aldı.
Bununla yetinmeyen otel yetkilileri Zeytin Dostu Derneği’nin desteğini alarak bir de hasat şenliği düzenledi.
Otelde kalan yerli ve yabancı misafirlerine zeytinyağı tadını öğreten “zeytinyağı işte bu’dur” diyerek hasadı şenlendirmekle kalmayan otel yetkilileri turizmin nasıl yapılması gerektiği konusunda da sınırlarımızı zorladı. Bunun ötesinde otel yetkilileri ‘deniz-güneş-kum’ üçlemesine sıkışıp kalan turizm anlayışının ufkunu da açtı.
Zeytin hasadı ile Rixos Premium Bodrum Oteli yetkilileri “Tanıtım da turizm de öyle yapılmaz böyle yapılır” demeye getirdi.
İşe zeytinyağı tadımı ile başlayan, turistlerin eline sepet, başına Anadolu sıkması yemeni veren otel yetkilileri zeytin hasadını turistlere yaptırarak aklımızı başımızdan aldı.
Denizi-havuzu, kumu-kumsalı bir kenara bıraktırarak turisti zeytin bahçesine davet eden ve zeytin hasadı yaptıran otel yetkilileri yeni bir turizm modelinin de kapısını aralamış oldu.
Hayatında ilk kez zeytin ağacı ile zeytin hasadıyla tanışan yerli ve yabancı turistlere topladıkları zeytinden elde edilen zeytinyağını ellerine tutuşturan, hediye eden Rixos Premium Bodrum Oteli Genel Müdürü Mehmet Tulunay ve ekibi böylece adam gibi tanıtımın ve turizm çeşitliliği listesinin ilk sırasına yerleşmiş oldu.
İfade etmek isteriz ki; ilk defa zeytin toplama tecrübesi yaşayan, topladığı zeytinlerden elde edilmiş zeytinyağını ülkesine götüren yüzlerce turistin bu topraklara sağlayacağı tanıtım olanağı, milyon dolarlık tanıtımlardan çok daha önemli ve çok daha kıymetlidir.
Zeytini ve zeytinyağını sadece besin zinciri içerisinde gören ve değerlendiren, bu toprağın bize sağladığı zenginliklerinden hiç bir şey anlamayanlara inat (!) Rixos Premium Bodrum Oteli Genel Müdürü Mehmet Tulunay ve ekibine, Zeytin Dostu Derneği’ne kentin marka değerini oluşturmaya yönelik çaba ve anlaşıyları için teşekkür edelim, Orta Muğla’nın orta yerinde, bir zeytin ağacının gölgesinden kendilerine selam gönderelim…