SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞİYOR (!)
Ucundan kenarından bilgilenmeye başladık.
Yeni Anayasaya ilişkin uyum yasaları ile Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu değişecek.
Ak Parti kurmayları sistem üzerine kafa yoruyorlar ve kurmay masasından ilk ipuçları yavaş yavaş sızmaya başladı.
Konu ulusal basına yansıdı.
Daraltılmış Tercihli Sistem, üzerine kafa yorulan sistemlerden bir tanesi.
Eğer bu sistemde karar kılınırsa, ne olacak?
Olacağı şu:
Tercihli sisteme göre; seçim bölgeleri sayısı arttırılacak.
6’dan fazla milletvekili çıkaran illerde, ki Muğla’nın milletvekili sayısı 7’ye yükseltildi, her bir seçim bölgesi için siyasi partiler milletvekili aday sayısının iki katı aday gösterecek.
Muğla’nın milletvekili sayısı 7.
Buna göre her bir siyasi parti; 14 milletvekili adayı gösterecek.
Siyasi partiler, Yüksek Seçim Kurulu’na verdikleri listelerde sıralama yapmış olsalar bile, seçmen tercihi milletvekili sıralamasını değiştirecek.
Daraltılmış Tercihli Sisteme göre; sonucu genel merkezin sıralaması değil, seçmenin sıralaması belirleyecek.
Bu sistemde her bir seçmen sadece bir milletvekiline oy verecek.
Seçmen kimi milletvekili görmek istiyorsa, onu işaretleyecek.
Sonuç itibariyle milletvekili adaylarının da genel merkezlerin de işi zorlaşacak.
Oy pusulasında her bir partinin milletvekili adaylarının ismi yer alacak, vatandaş oyunu kullanırken, önce partiyi tercih edecek, daha sonra kimi milletvekili görmek istiyorsa onu işaretleyecek.
Partisi tarafından liste başında yer almış olsa bile (!) liste başı milletvekili, bu sistemle kendisini listenin sonunda bulabilecek.
Mevcut sistemde kendisini bir şekilde seçilebilir sıralara yazdırıp, seçilmenin keyfini yaşayanların dönemi sona ererken, listenin ortalarında ya da sonunda yer alan, seçilmek için varını yoğunu ortaya koyan, ırgat adaylara gün doğacak.
Herşeyin ötesinde seçimin yükü milletvekili adaylarınca eşit olarak paylaşılacak.
Bu sistemle “Ben birinci sıradayım, nasıl olsa seçilirim” diyenlerin propaganda döneminde yatıp yuvarlanmaları sona erecek ve her bir milletvekili adayı seçilebilmek için mutlaka çaba gösterecek.
Listede sıralama ne olursa olsun (!) daha fazla çalışan, toplumsal ve örgütsel algısı yüksek olmasına karşın genel merkez tarafından arka sıralara yazılan adaylar seçmenin tercihi ile ilk sıralara gelebilecek.
Kimsenin hevesini kursağında bırakacak değiliz.
Ancak Ak Parti kurmaylarının sisteme ilişkin kafa yordukları konular içerisinde; seçim barajı ve partilerin oy oranına göre tercih dışı 100 Türkiye milletvekilliğinin bulunduğunu hatırlatalım. Türkiye milletvekilliğinin kabul görmemesi halinde ise tercihli sistemde bazı sıralamaların kontenjan olarak ayrılacağını, tercih dışında tutulacağını da bilginize sunalım.
Konu daha çok tartışılacak olmasına karşın biz şimdilik iki tespitle bitirelim.
İlki;
Mevcut sistemde seçmenin; ‘ne olursa olsun, genel merkez listelerine oy verme alışkanlığı’, yeni sistemde yerini ‘kaygısız, idelojik çerçeveli yerel bir tercihe bırakabilir’.
İkincisi;
Siyasi partilerin genel merkezleri daha fazla milletvekili çıkarmak adına; toplumsal ve örgütsel algısı yüksek isimleri tercih edebilir. Ötesinde genel merkezler bu tür isimleri aday göstermek zorunda kalabilir.
Düşünün (!)
Böyle bir durumda Muğla’da; neler olur?
CHP’de, Ak Parti’de ve MHP’de?