SEÇİM TANRISI ‘SANDIKOS’
Dondurmam Gaymak’ın Komünist Mustafası’nın üzerime bu denli yapışmasının nedeni;rolümü iyi yaptığımdan, müthiş bir oyunculuk sergilediğimden falan değil, benim bir sosyalist olmamdandır.
Arkadaşım, dostum Yönetmen Yüksel Aksu, ‘Akdeniz Yüzlü Bağımsız Sinema’ anlayışının ilk örneklemesi olan Dondurmam Gaymakfilminde Komünist Mustafa rolünü bana vermesiyle ‘Çakal’ lakabından sonra ‘Komünist’ lakabıyla da taçlanmış olduk.
Gerçekle-hayal birbirine karıştı.
Hayal mi gerçek oldu, gerçek mi hayal? bilmiyorum.
Sonuçta her ikisinden de şikâyet etmiyorum.
Neden böyle bir girizgâh yaptık?
Anlatalım.
Herkes biliyor ki ben toplumcuyum, yani sosyalistim.
Benim siyasal düşünceme göre;
Sosyalist siyasetin ideolojisi evrensel kriterlerden ve demokratik hakları savunmaktan geçer.
Refikimiz birçokları gibi siyasal anlamda şu ana kadar CHP’yi tercih etmeyişimizin, CHP’li olmamamızın nedeni, misafir katı konforunda geçici konaklama sağlanmış olsa da CHP’nin sosyalist olmamasıdır.
İçinde sosyalistler var olsa da CHP sosyalist bir parti değildir.
CHP’nın sola merakı; 70’li yılların yükselen devrimci mücadelesinden kaynaklanmaktadır.
CHP’nin ‘Ortanın Solu’ söylemi sol-sosyalistoylarının kazanılmasına yönelik siyasi bir söylemdir ve kısmen de başarılı olmuştur.
Oysa bizim gibiler için aslolan siyasal tarifleme değil, sınıfsal tanımlamadır.
Solun davranış pratiği bellidir.
Buna göre solda olan birisinin ortada, kenarda olma şansı yoktur.
Bir gazeteci, ötesinde bir köşe yazarı olarak kenti ve siyaseti yazarken ve yorumlarken olayları ve aktörleri başka bir anlayışla, başka bir kafa ile değerlendirmek benim açımdan mümkün değildir.
Bu konuya daha öncede dikkat çekmiş, bizden bu türde davranış bekleyenleri de uyarmıştık.
Bir köşe yazarı olarak bugün yapmaya çalıştığımız şey, beğenilsede beğenilmesede olaylara ve insanlara karşı analitik düşünmek ve rasyonel davranışı devam ettirmektir.
Bu düşünce ve davranış şekline göre kaleme aldığımız yazılardan bir tanesi bir önceki gün “CHP Büyükşehirde Seçimi Kaybedebilir mi?” başlığı ile yayınlanan yazıdır.
Yazıda, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Halkların Demokrasi Partisi’nin adaylarını CHP lehine çekmesine vurgu yapılmıştır.
Ötesinde “Batıdaki seçim bölgelerinde Cumhur İttifakı’nı zayıflatma kararı alan HDP, büyükşehirde ilk kez dört adayla gidilen seçimde, Bağımsız aday Behçet Saatcı’nın, DP Adayı Mehmet Kocadon’un CHP tabanından oy alacak olmasını hissederek bu kararı almış olabilir mi?sorusunayanıt aranmıştır.
Yapılan iş budur.
Tespittir.
Bizim tarafımızdan da iyi bilinmektedir ki;
Seçim Tanrısı’nın adı; ‘Sandıkos’tur,
Ve Sandıkos’un işine karışılmaz.
Bu arketip imgeye saygı duymak gerekir…
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.