SİYASİ TERCİH VE SONUÇLARI; TOPLUMDAKİ TARTIŞMALAR OLUŞTURUR
TOKİ 2. Etap fiyatlarına ilişkin yerel basında çıkan haberler Ak Partilileri rahatsız etmiş olacak ki bazı partililer sosyal medyada basına yönelik suçlamalarda bulunmaya başladı.
Haberlerin yanlı yapıldığını ima eden paylaşımlar oldukça düşündürücü.
Bu iletilerde yer alan “Maksat TOKİ evleri değil, basın haber derdinde. Büyükşehiri eleştiremiyor, giydirecek yer arıyor. Evleri ucuz versen bu seferde peşkeş çekiyorlar diyecekler” tespitleri insanı şaşırtacak türden.
Ak Partili bir meclis üyesinin; “Alt gelir grubunda olduğunu iddia eden arkadaşların Muğla’da ne işi var? Adana’da iş çok, yaşam ucuz, yeme içme ucuz, Toki yarı parasına daire satıyor. Şikayeti olan Adana’da çok daha kaliteli yaşasın” tespiti haddini aşan örnekler arasında yerini almış durumda.
Hatırlatmak isteriz ki;
Bu tür paylaşımda bulunanlar (!) TOKİ fiyatlarına yönelik ilk tepkinin Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk’ten geldiğini, Öztürk’ün “Açıklanan fiyatlar bizlerin TOKİ’den beklediğimiz dar gelirli kardeşlerimizin uygun şartlarda, özellikle uygun ödenebilir taksitlerde ev sahibi hayalini yıktığını gözlemlemek bir siyasetçi olarak bizide hayal kırıklığına sevk etmiştir” açıklamasını herhalde gözden kaçırdılar ya da milletvekilinin açıklamasını yok saydılar.
Gözden kaçırılan ya da yok sayılan ikinci konu ise; TOKİ’nin kamuoyundan gelen baskı sonrasında 2. Etap fiyatlarında belli bir indirime gittiği.
Ayrıca sosyal medyada sallamayı siyasetten sayan bazı partililer iletileriyle, bizzat Ak Parti iktidarının TOKİ 2. Etabının dar gelirlileri, asgari ücretle geçinenleri ev sahibi yapmak için sosyal bir proje olarak topluma sunulduğunu, toplumda bu türde bir algı yaratıldığını göz ardı ediyorlar.
TOKİ fiyatlarının açıklanmasının ardından toplumda oluşan tepkiyle ensesinde boza pişen Ak Parti yerel yöneticileri, iki ayağı bir pabuca giren milletvekilleri bir an önce teşkilatlarını ya da bu tür paylaşımda bulunanları uyarsınlar.
Dar gelirlilerin yaşam hakkına don biçmeye çalışan, yaşam alanlarına yönelik özensiz tespit ve tavsiyelerde bulunanlar biraz daha dikkatli olsunlar.
Siyaseten kritik bir dönemden geçiliyor.
Bu noktada “Dar gelirlilerin Muğla’da ne işi var, gitsinler Adana’da yaşasınlar” söylemi sadece siyasette değil (!) her alanda, topulumun tüm unsurlarında ucu açık bir tartışmayı başlatabilir.
Haddini aşan bu açıklamayı birileri; ırkçılıktan, ayrımcılıktan ve kafatasçılıktan sayabilir.
Bu tür özensiz yaklaşımlar; Ak Parti iktidarının dar gelirli fakir fukarayı ev sahibi yapmak hedefi taşıyan, iktidarın en sosyal projesi olarak nitelendirilen TOKİ uygulamalarının yerelde bazı partililer tarafından itibarsızlaştırılmasına da yol açabilir.
Bu tür gerçeklikten uzak, koruyucu statülü açıklamalar; kimseyi bir diğerinden daha çok partili yapmaz, kimseyi de ‘muteber’ statüsüne getirmez.
Kentin gündemini oluşturan sosyal, siyasal ve ekonomik gerçekleri ve gelişmeleri haber yapan gazeteciler, TOKİ fiyatlarının açıklanması ile başlayan süreçte yanlı davranmamışlar, gelişmeleri anbean takip etmişler, özellikle de Ak Parti başta olmak üzere farklı siyasi yapılardan gelen tüm açıklamaları eksiksiz ve perhizsiz yayınlarına taşımışlardır.
Unutulmasın ki; Muğla’nın yarısı kırsalda yaşamaktadır, nüfusunun çoğu da dar gelirlilerden oluşmaktadır.
Bu sosyolojik gerçek ortadayken elit ve imtiyazlı hastalığına tutulanlar, dar gelirlilerin yaşam haklarına yönelik don biçmekten, yaşam alanlarına yönelik özensiz tespit ve tavsiyelerde bulunmaktan vazgeçsinler. Ak Parti’nin Muğla’da toplumun hangi kesimlerinden oy aldığına bir kez daha baksınlar, bilgilerini tazelesinler.
Ayrıca bu türün siyasetçileri, ucu açık tartışmalardan kaçılmadığını da iyi bellesinler.
Kentin siyasi tarihi bu tür ucu açık tartışmaların örnekleriyle doludur.
Siyasi tercih ve sonuçları toplumdaki tartışmalar oluşturur…