SOSYAL MEDYA, SİYASİ ÖRGÜTLÜLÜĞÜN YERİNİ ALABİLİR Mİ?
“Ne oldu da, son 20 günde iş değişti?” diye kafa yoranlar,
“İyi gidiyorduk, ‘bu iş tamam’ diyorduk, ne olduğunu anlamadık, bir anda her şey değişti” diyenler,
Seçime yönelik gerekçeli açıklama yapanlar bir şeyi net anlamalılar.
Toplumların örgütlü alışkanlıklarının ve görüşlerinin bilinçli olarak ve akıllıca yönlendirilmesi demokratik sistemin temel özelliklerinden birisidir.
Demokrasiyi ilgilendiren konularda demokrasinin nimetlerinden faydalanmak gerekir.
Ne mi oldu?
Sosyal medyada kazanmaya doğru yol alanlar, sosyal medya üzerinden algı yaratanlar, kendi yöntemlerine benzer uygulamanın etkisine girdi.
Biliniyor ki; sosyal medya aynı zamanda bir iletişim alanı.
Bilgi testine gerek duymayan, bilgi güvenliğinin yok sayıldığı bu alanın iki haylaz kardeşi daha var.
Şüphe ve paranoya.
Eğer şüpheye düşer, paranoyaya kapılırsan işin biter.
Bilgi güvenliği testinden geçmeyen algı oluşturanlar;iyi,
Yine aynı testten geçmeden karşı tez (algı) oluşturanlar;kötü mü?
Yok, öyle bir şey.
Genel zeminde meşruiyet hedefinde olanların bilmediği şu:
Aynı zeminde, aynı konuda iki farklı algı‘tartışma’ nedenidir.
Bu tartışma doğrulama sürecinin kapısını aralar ve sizi içine çeker.
Eğer o kapıdan içeriye girerseniz (!)
Kaybedersiniz…
Sosyal medyanın pratik bilgi içeriğinin herkes için belli bir avantajın yanında,engel oluşturduğu da bilinmelidir.
Bankacılığın “Faizle gelen faizle gider” kuralında olduğu gibi,
Sosyal medya ile gelenin, sosyal medya ile gitmesi (!)
Bu günkü koşullarda normal bir eylemdir.
Her ne kadar toplumsal karşılık, doğrulama süreci ile sağlanabiliyor olsa da (!)
Sosyal medyadaki algının doğrulama sürecinden geçmeden kitlelere yayılması önlenebilen birşey değildir.
Bilgi yayma ücreti veren, kesesine güvenen herkesin yapabileceği bir iştir.
Bunu önlemenin tek yolu;
Tezin antitezini oluşturmak ve kriz yaratmaktır.
Zira kriz, duygusal faktörlerin kapısını aralayan bir mekanizmadır.
‘Kitle manipülasyonu’ gerçeğinde paspasın altındaki anahtardır.
Bu yazı şu şöyledir,bu böyledir yazısı gibi görünse de (!)
Aslında ne olduğu ile ilgili bir içeriğin sahibidir.
Propaganda sürecinde siyasi danışmanlar açısından bilgiyi korumak, doğrulanmış bilgilerle çalışmak ve alanda görev yaparken kaynağını korumak elzem ve önemli bir meseledir.
Dijital güvenliğe-güvenilirliğe ve yeni medya konusuna erken geçmenin, bulanda erken var olmanın sağladığı avantajı unutmamak gerekir.
Her ne kadar seçim sosyal medya üzerinden geçmiş olsa da.
Henüz sosyal medya, siyasi örgütlülüğün yerini alabilmiş değildir.
Siyasi örgütlülüğün yerine sosyal medyayı koyup, sosyal medyanın hayatı değiştirebilecek kapasitesine güvenerekelbette çabanızı bir üst seviyeye çıkarmak mümkündür.
Ancak sonuca ulaşmak, şimdilik mümkün değildir.
Bir beş sene sonra belki mümkün olabilir…
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısının yazılı ve görsel yayın kurumlarında ve internet medyasında izinsiz kullanımı yasaktır.