CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir’in Muğla Gazeteciler Cemiyeti Derneği’nin düzenlediği gecede basına yönelik açıklamalarına platform olarak bir cevap verdik. Açıklamayı platformun dönem başkanı Ahmet Bayrak yaptı. Bayrak, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi. Ahmet Bayrak’ın üyesi ve yöneticisi olduğu siyasi partinin milletvekiline yönelik yaptığı açıklama CHP’lilerde rahatsızlık yaratmış.
***
Kramer Kramer’e Karşı! Kimi keskin CHP’lilere göre Ahmet Bayrak vekilini eleştirerek disiplin suçu işlemiş. Yapılanda suç unsuru var mıdır? yok mudur? bilemeyiz onu “Kadı”ya sormak gerekir. Bildiğimiz bu sorun şu saatten sonra CHP’nin ve yöneticilerinin sorunudur.
***
Bu kentin CHP’li yöneticileri eleştiriyi sevmez. CHP’li olmak için CHP’yi eleştirmemek gerekir. CHP’liyseniz CHP’yi eleştirmeyeceksiniz. Ne olursa olsun! Hiçbir koşulda CHP ve CHP’li yönetici eleştirilmemeli. Hele vekiller asla! Bu kentin CHP’si bu yanı ile bir başka kentin CHP’sine, vekili de bir başka kentin vekiline benzemez. Bu kentte CHP’yi eleştiren CHP’li olamaz. Ne olursa olsun susacaksın, dizini kırıp oturacaksın kıçının üstüne.
***
Yaptığı açıklamalar ile basınla en çok karşı karşıya gelen milletvekili ünvanı Nurettin Demir’in elinde. Demir, neredeyse her fırsatta basına yönelik eleştirilerini dile getiriyor. Cemiyetin gecesinde de Demir, mücevher değerinde, inci taneli sözleri ile karşımıza çıktı. 24 karatlık tespitinde Demir, 100’ün üzerinde gazetecinin bir araya gelerek kurduğu Muğla Gazeteciler Platformu’nun iktidarın teşviki ile kurulduğunu iddia ediyor…
***
Demir’e göre; iktidarın teşviki ile kurulduğu iddia edilen platform Muğlalı’ları çok üzmüş. Buna fırsat verilmemeliymiş! Zaten az’mışız! Az olanı bölmek yapılacak en büyük kötülükmüş! Her alanda ayrışma yerine birleşme içinde hareket edilmeliymiş! Son bir yılda basında platform ayrımcılığı yapılıyormuş! Zaten yerel basınımız da güçsüz’müş! Bölünme, parçalanma, zayıflatma yöntemi doğru değilmiş ve bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekiyormuş! Bu işin suçlusu da iktidarmış!
***
Açıklamada bu kadar yanlış tahlilin arasında bir tek doğru var ancak onunda sayısal olarak hiç bir önemi yok! Biliyorsunuz; 3 yanlış 1 doğruyu her zaman götürür.
***
“Yerel basınımız güçsüz” ibaresi bu açıklamanın en kıymetlisi. “Güçsüzlük” tespiti bir iddianın ötesinde bir itham. Bu güçsüzlüğün hangi türde güçsüzlük olduğu konuşmada açıkça belirtilmemiş. Bu güçsüzlük basının işlevi konusundaki güçsüzlük mü? Yoksa ekonomik güçsüzlük mü? belli değil. Yoruma açık, o nedenle vekilin mesleki tespitini isteyen basın mensupları istediği yerinden algılayabilir.
***
CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir seçilmiş bir milletvekili olarak partisinin sosyal politikalarını, günlük işlevlerin genel tavrını ve davranış şekillerinin belirleyicisi olabilir. Vekil Demir, CHP’nin basınla, gazetecilerle olan ilişkisinin de belirleyeni de olmak isteyebilir. Ancak CHP’nin tüm ilişkilerine yönelik karar vermek yetkisi vekillerin iki dudağı arasında değildir. Ortada koca bir örgüt vardır, örgütün organları vardır ve kimse onların üstünde değildir. Son sözü örgüt söyler. Kentin egemen gücü olan bir siyasi parti basınla olan ilişkilerini, mesafesini vekilin ilişkilerine göre ayarlayamaz, bu ilişkiyi vekilin algısına bırakamaz.
***
Vekil Nurettin Demir’i eleştiren, yaptığı açıklamalar nedeniyle ona kızan gazeteciler! Öfkelerimizin önüne geçelim. Bu kızgınlığı CHP’den ve CHP’li yöneticilerden çıkarma yanlışına ve o yanlışın peşine takılmayalım. Biliyoruz; söz’dür yaralar adamı, silinmeyen izler bırakır.
***
Bir temenni ile sonlayalım. Muğla’nın CHP’li Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün Ege Üniversitesi hastanesinde küçük bir operasyon geçirmiş, kendisine acil şifalar diliyoruz.