TOKİ, Muğla merkezde bu güne kadar tek bir uygulama yaptı. Birinci etap uygulamasının ardından dönemin Ak Parti milletvekilleri yine merkezde TOKİ 2. etap uygulamasına yönelik açıklamalar yapmış, bu doğrultuda da kamuoyunda da haklı bir beklenti oluşmuştu.
Yanılmıyorsak 5 yıldır TOKİ’nin 2. Etabına yönelik yapılan açıklamaların tamamında, projenin kesin olarak uygulanacağı vurgulandı.
TOKİ 2. Etabının sonucuna yönelik gelişmeler, ne yazık ki Ak Parti milletvekillerinin değişme hızına yetişemedi. Vekiller değişti ancak TOKİ’deki gecikme değişmedi.
Kenti yazan bir gazeteci olarak belirtmek isteriz ki; Ak Parti Hükümeti’nin en sosyal projesi olan TOKİ’ye yönelik bugüne kadar eleştirisel bir yazı kaleme almadık.
“Şöyle yapacağız, böyle yapacağız(!) 2 yetmez 3 başlayacağız” diyen siyasilere “TOKİ neden gecikiyor?” diye sormadık, ayrıca “bir işi beceremediniz” diye de suçlamada bulunmadık.
Kimseye “Gecikeceğini bile bile halka neden umut veriyorsunuz” diye sormadık.
Bu noktada TOKİ projesini siyasi bir argümana çevirenleri, bunun üzerinden siyaset yapanları deşifre etmedik. Zira dar gelirli ailelerin ev sahibi olması için TOKİ’nin tek seçenek olduğunun farkındaydık.
Konuya “Su akar deresini bulur” diyerek baktık, projenin gerçekleşmesi için gerekli olan evrelerin zaman içerisinde hallolacağına inandık.
Bir önceki dönemin milletvekilleri TOKİ’nin 2. etabına ilişkin “TOKİ’nin takipçisi” olacaklarını ifade etmişlerdi. O dönemin milletvekilleri ne derece takipçi oldular? Bilmiyoruz.
Bildiğimiz yeni dönem vekili Nihat Öztürk’ün de üç aşağı beş yukarı aynı açıklamalarda bulunduğu…
Bir türlü bitmeyen, bitirilemeyen TOKİ takibi konusunda son açıklama Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk’ten geldi. Bir gazeteci olarak bizim çağrılmadığımız ancak “çağrılmadık” tepkisi üzerine zorunlu davet aldığımız TOKİ toplantısında Nihat Öztürk, bir kez daha TOKİ’nin takipçi olmaya devam ettiklerini dile getirmiş.
Öztürk’ün açıklamasında yer alan başlığını okuyun bir okur “Bu nasıl bir TOKİ’ki, takip edile edile bitirilemedi” notunu paylaşmış. Aynı okur “cevap bekleyen onca soru varken, neden soru sormadınız?” diye de serzenişte bulunmuş.
TOKİ konusundaki toplantıya biz katılmadık. Zira TOKİ’ye ilişkin açıklamaların yer alacağı basın toplantısını biz; başka gazeteci dostlarımızdan öğrendik.
“Çağrılmadığımız yere gitmeyiz” diyerek tepki gösterdik. Daha sonra Vekil Öztürk’ün basın-medya ilişkilerini sağlayan Kenan Gürbüz tarafından sorun telafi edilmeye çalışılsa da sonuçta toplantıya katılmadık. Zira yapılan gazeteci perhizine saygı duymak gerekiyordu, biz de öyle yaptık.
Kamuoyunda oluşan beklentiye cevap verebilecek üç beş gazeteciden birisi olarak böylesi önemli bir toplantıya çağrılmamayı çok fazla dert etmedik, yapılan tercihe saygı duyduk…
Sonuçta insanların tercihleriyle yaşadığını biliyorduk.
Yine de toplantıya davet edilmiş olsaydık, Vekil Öztürk’e TOKİ’ye ilişkin ‘takip mesafesini’ soracaktık, ama olmadı, soramadık. Davet almadığımız için katılmadığımız toplantıda Vekil Öztürk, Menteşe 2. Etap TOKİ uygulamasına yönelik bilgi paylaşımında bulunmuş.
İyi yapmış…
Ancak okurlarımız bizi affetsinler.
Biz gitmediğimiz, katılmadığımız bir toplantının içeriğini bu köşeye taşımak niyetinde değiliz.
2. Etap uygulamada gazetecilere kıyak geçilmiş, kontenjan ayrılmış olmasına karşın toplantının içeriğini bu köşeye taşımayacağız. Zira bu görev artık bizim üzerimize vazife değil.
Bu görev artık, toplantıya katılan ve kendilerine bilgi verilen gazeteci ve köşe yazarı meslektaşlarımızın. Umarız meslektaşlarımız yaptıkları haberler ve kaleme aldıkları köşe yazılarıyla bu konuda toplumda oluşan beklentileri karşılarlar ve kamuda oluşan kafa karışıklığını giderirler.
Uzatmayalım, bir öneri ile sonlayalım.
Facebook-twitter gibi sosyal medyayı, yazılı basına (!) sosyal medyanın devşirme fenomenlerini, köşe yazarlarına tercih edenler (!) bildikleri yolda devam etsinler.
Ak Parti Hükümeti’nin topluma yönelik en büyük sosyal projesi olarak kabul ettiğimiz TOKİ projesini siyasi bir kanıta çeviremeyenler, bu büyük projeyi “takip etmeye” devam etsinler…