CHP Muğla Milletvekili Aday Adayı Emrah Doğu, basınla bir araya geldi.
Nerede?
Güneşe ve bahara yüzünü dönmüş Süpüroğlu’nda.
“Ben örgütüme güveniyorum” diye söze başlayan Emrah Doğu, basın toplantısı öncesinde ayaküstü sohbette kızı Tuğçe Doğu ile arasında geçen bir olayı anlattı.
Tuğçe Doğu, okul başkanlığı için aday olur.
Okul başkanlığı için başka adaylar, dolayısıyla rekabette vardır.
Tuğçe Doğu, okul başkanlık propagandasını yürütmek için babasından destek ister.
Afiş, broşür gibi propapandaya yönelik malzemeler için kaynak gereklidir.
Emrah Doğu kızından gelen bu isteği geri çevirmez.
Lojistik desteği garantiye alan Tuğçe Doğu, en sevimli haliyle babasının yanına gelir, kulağına eğilir ve şunları söyler.
-“Baba ben sandıktan birinci çıkarım çıkmasına da, okul müdürü kontenjan kullanabilir”…
***
Hikayenin bundan sonrasında neler yaşandığını yazmamak için Emrah Doğu’ya söz verdim. Gerisini yazmasam da Tuğçe kızın babası Emrah Doğu’ya “okul müdürü kontenjan kullanabilir” tespiti ile aile içinde neler yaşandığını siz üç aşağı beş yukarı tahmin etmişsinizdir diye düşünüyorum.
***
İki kez seçilebilir yere geldikten sonra kontenjan uygulamasıyla sıralamanın değişmesine katlanmak kolay değil.
Acısını yaşayan bilir.
Örgüt iradesiyle iki kez seçilebilir yerde sıralamaya giren, ancak kontenjan uygulaması ile bir sonraki sıraya gerileyerek seçilme şansını yitiren bir aileye iki kontenjan uygulaması yeter.
***
Doğu ailesinin kontenjan konusundaki limiti dolu.
Doğu ailesinin nereden gelirse gelsin üçüncü bir kontenjanı kaldıramayacağını düşünüyorum.
Sadece Doğu ailesinin değil, büyük bir aile olan CHP örgütlülüğünün de Emrah Doğu’ya yönelik üçüncü kontenjan uygulamasını kaldıramayacağını düşünüyorum.
***
Umarım bu bir kez daha olmaz.
Umarım Emrah Doğu’nun seçilebilir yerdeki sıralaması bir fırça darbesiyle üçüncü kez değiştirilmez.
***
Süpüroğlu basın buluşmasında Emrah Doğu sözüne; “Ben örgütüme güveniyorum” diyerek başladı. Emrah’ı dinlerken örgütüne, örgütlülüğüne güvenen kaç aday adayı var? Diye düşünmekten kendimi alamadım.
***
Emrah Doğu örgütten, örgütlülükten söz ederken ben; bir siyasetçinin siyasi meşruiyetini örgüt ve örgütlülük içinde aramamasını, koca bir çınara dönmüş büyük bir ailenin parçası olmak yerine tepeden inme kontenjan uygulamasına sığınarak seçilebilme gayretiyle ortalıkta dolaşanları da düşündüm.
Örgütlerin kapısını bacasını bilmeden seçilenlerin CHP örgütlülüğe nasıl, hangi yolla katkı koyacaklarını düşündüm.
Emrah Doğu konuştukça;
Bir yere ait olmak ne demek?
Bir ideolojiye sahip olmak ne demek?
Onu düşündüm.
***
Örgütlerin kapısını bacasını bilmeden kontenjan uygulamasıyla vekil seçilenlerin ilçe başkanlık binalarını sokaktaki simitçiye, işportacıya sora sora bulduklarını unutmadım.
Üç kuruş kazanmak için Köyceğiz Toparlar’da yol kenarındaki tahta barakasında sıkma portakal suyu satan hemşehrimize; “Bu portakallar burada mı yetişiyor?” Sekili hemşehrilerimize; “Domates’i kaçtan satıyorsunuz?”, Türkiye’nin en büyük balık üreticisinin Bodrum-Milas karayolundaki satış mağazasındaki satış görevlisine “Bunları nerede yetiştiriyorsunuz?” diye sorulduğunu da unutmadım.
CHP örgütlülüğüne turist mesafesindeyken seçilmenin keyfini yaşayanların “Ahmet’e Mehmet, Ali’ye Veli” dediklerini unutmadım.
***
2015 milletvekili genel seçimleri öncesinde aday belirleme sürecinde CHP örgütlülüğünün de hafızasında haksız uygulamalara karşı yer etmiş trajik hikâyeler olduğunu biliyorum.
Bu süreçte CHP örgütlerinin ve örgütlülüğünün Emrah Doğu’nun bir kez daha mağdur edilmesine izin vermeyeceğini tahmin ediyorum.
***
Yazıya Tuğçe kızın öyküsü ile başladım, Tuğçe kızın öyküsü ile sonlamak istiyorum.
Emrah Doğu’nun kızı, Tuğçe kızın okul başkanlığı seçiminde okul müdürünün kontenjan uygulaması ihtimali üzerine adaylıktan çekildiğini sizlerle paylaşmak istiyorum…