TURİZM SOSYOLOJİSİ VE İKİ MÜDÜR
Bilimin turizm tarifi belli.
Turizm sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal boyutları da olan ve toplumsal boyutları ile birlikte ele alınması gereken bir olgu.
Farklı sosyal ve kültürel yapılara sahip toplumların birbirleriyle ilişkiler kurduğu bir alan.
Turizm; farklı bilgi, görgü, gelenek ve kültür düzeyleri arasındaki etkileşim sosyal yapıyı, ahlak anlayışını ve giderek toplumsal davranış kalıplarının değişmesine yol açan bir sosyal olay.
Yabancı bir ülkeye gelmekle başlayan sosyal etkileşim sosyoloji biliminin de alanına giriyor.
Turizm bir ekonomik ilişki olmasının ötesinde, turist ile yerli halk arasındaki bir sosyal ilişkiyi sağlıyor.
Bu nedenle turizm sosyolojisi, turizmin toplumsal boyutunu hem arz yönüyle hem de talep yönüyle incelemesi açısından önem arzediyor.
Ancak nasıl tariflenirse tariflensin turizm için önce barış ve huzur ortamı gerekiyor.
Güvenlik meselesi bu işin başını çekiyor.
Bilim böyle söylüyor.
Biz bu gerçeği görmek istemesekte bu böyle.
Dünyanın her yerinde durum bu.
Biliyorsunuz bizim turizm anlayışımızda henüz bilimsel veriler ziyadesiyle uygulanmıyor.
Mesela turizm sosyolojisi konusu bizde yok.
Psikolojisi ise hiç yok.
Bu konu henüz bir iki kişinin dışında kimsenin ilgisini çekmiş değil.
Buna göre yöntem, uygulama ve politikalar geliştirilmiş değil.
Biz işin sadece gelir getiren tek boyutuna kafayı takmış durumdayız.
Daha sağlıklı, gelir arttırıcı modelleri es geçiyor, ötesinde kendi modelimizi de yaratamıyoruz.
Daha çok otel, daha çok yatakla daha çok turizm yapacağımızı, daha çok para kazanacağımızı sanıyor, kendimizi kandırıyoruz.
Bu noktada işin farkında olan iki kişiden bahsedelim istiyoruz.
İlki; yıl sonu değerlendirme toplantısında ekonomik kalkınma sağlanmadıkça turizm yapmanın mümkün olmadığını ifade eden Muğla Kültür Turizm İl Müdürü Veli Çelik.
İkincisi de turizme sosyolojik ya da psikolojik bakılması gerektiğini dile getiren İş Kur İl Müdürü İlyas Sarıyerli.
İstihdam konusundaki becerisiyle tanınan Sarıyerli’nin özellikle turizme yönelik devrim niteliğinde projeleri mevcut.
Aslında her iki il müdürünün “Nasıl yani dedirten” bu toprağa özgü, öngörü ve tespitleri mevcut.
Sarıyerli’nin önerilerini sonraya bırakarak Çelik’e öncelik sağlayalım.
Turizm İl Müdürü Veli Çelik, kentin sahip olduğu değerler listesini önümüze koyarak, turizmin ekonomik kalkınma ile paralel bir şekilde yapılabileceğini, büyümenin birlikte sağlanabileceğini öne sürüyor.
Bu modeli merak edenler Sayın Çelik’ten detaylarını alabilirler.
Zira bu detayları bu köşeye sığdırmamız olanaksız.
Ancak şu kadarını söylemek gerekir; güven, çeşitlilik, doğru bilme ve bilgilendirme politikalarına kadar uzanan bu modelle Veli Çelik; 3 milyon yabancı, 4 milyon yerli turist ve 70 bin kişilik bir istihdam hedefinden bahsediyor.
Turizm için kentin sahip olduğu değerler listesini önümüze koyan ve ekonomik kalkınma sağlanmadıkça turizm yapmanın mümkün olmadığını ifade eden Çelik, bize göre müthiş bir model önerisinde bulunuyor.
Muğla’nın böyle aklı başında , üstelik yerel bir modele şiddetle ihtiyacı olduğunu belirterek sonlayalım.
Aranızdan “Sosyolojisiz, psikolojisiz normalde gelmesi beklenen turist bile gelmiyor (!) siz hangi sosyolojiden hangi psikolojiden, hangi modelden bahsediyorsunuz?” diyenler çıkabilir.
Böyle düşününler mutlaka haklılardır.
Ancak unutmamak gerekir ki; hiçbir şey sonsuz değildir.
Oturup yas tutmak yerine, krizden fırsat yaratmayı becermekte hüner işidir…