Muğla CHP, 2015 milletvekili genel seçimleri öncesindeki ilk sorununu il başkanlığı seçiminde yaşadı.

Mustafa Öztürk’ün milletvekili aday adaylığı için istifa etmesi ile başlayan süreçte yaşanan sorun CHP Genel Merkezinden gelen bir genelge ile yeni bir boyuta taşındı.

İstifa sürecinin ardından yönetim içinden Serdar Satırlar’ı, yönetim dışı Murat Tevfik Ülkü’yü il başkanı adayı olarak öneren il yönetimi, sorunu genel merkezden gelen “bizimle istişare içinde olun” içeriğindeki uzlaşmacı genelge ile aşacak gibi görünüyor.

***

Bu süreçte il yönetimini oluşturan, örgütlülük için direten her bir CHP’li il yönetim kurulu üyesinin hakkına sahip çıkmasını, verdikleri demokrasi mücadelesini bu sürecin en anlamlı girişimi olarak görüyoruz.

Birileri sorunun çözümü için kapa kapı dolaşıp;

“Size selam getirdim” diyerek imza toplarken il yönetimi il başkanlığı konusunda örgütsel önerisini yaptı, demokrasi içinde kaldı.

İl yönetimi tüzüğe dayalı örgütsel önerisinden de sonuç almak üzere.

***

Edinilen bilgiye göre genel merkezden gelen genelgede amir hükmünde bir ibare yok. Aksine genelge de kibar örgütsel bir dil kullanılarak karşılıklı bilgi alışverişi yapılması ve iş birliği içinde olunmasına vurgu yapılmış.

Genelge de öyle beklenildiği gibi vurdulu- kırdılı, astılı-kestili bir şey yok.

***

Anlaşılan il yönetimi tarafından genel merkeze önerilen Arkeolog Serdar Şatırlar ya da Muhasebeci Murat Tevfik Ülkü’den birisi il başkanı olarak atanacak ve sorun çözülecek.

***

Ancak Şatırlar ya da Ülkü’den birisi atanmazsa sorun işte o zaman krize dönüşecek.

***

2015 milletvekili genel seçimlerinde milletvekili adaylarını ön seçimle sandıkta belirlemek isteyen CHP’de sürecin ilk krizi il başkanlığı seçimi ile gelmiş olacak.

Genel seçimlerde en az 4 milletvekili çıkarmanın hesabını yapan CHP’de eğer böyle bir ters durum yaşanırsa sonuç nerelere varır bilinmez.

Bilenen, bu süreçte ne genel merkez ne de il yönetimi böyle bir krize neden olmak istemeyecektir.

***

Ortada tüzük var ve il yönetimi de genel merkez de tüzüğün gereğini yerine getirmek zorunda.

Tüzüğe rağmen olası bir ters uygulama söz konusu olamaz.

Ama bu Ankara’nın işi (!) yine de belli olmaz.

Seçime ramak kala böyle bir kriz, CHP’yi zora sokabilir.

Görevdeki bir il yönetiminin görevden alınması,

Tüzüğe dayalı yapılan önermede yer alan isimlerin dışında bir ismin atanması öyle kolay işler değildir.

***

CHP’de ertelenen bir yüzleşme vardır ve bu unutulmamalıdır.

***

Topalayalım.

Bildiğimiz karaıyla CHP genel merkezi kararını 5 Ocak tarihine kadar verecek.

Genel Merkez tüzük gereği seçim takviminin işlemesi için en geç 5 Ocak tarihinde yeni il başkanını atayacak.

İl yönetiminin önerdiği isimlerden birisi atanırsa sorun yok.

Ancak atamazsa (!)

Atamanın kapsamına göre CHP Muğla’da 15 gün içinde olağan üstü kongreye gitmek zorunda kalacak.

***

Umarız iş oralara kalmaz.

Genel merkez il yönetiminin örgütsel önerisine saygı duyar ve önerilen isimlerden birisini il başkanı olarak atamasını yapar ve bugün yaşanan sorun çözülür.

***

Tersinde ne olacağını daha sonra kaleme alalım istiyoruz. İş oraya gelinceye kadar köprünün altından çok su akacağının farkındayız…