Ak Parti teşkilatlarında çeşitli kademelerde yıllarca görev yapan Muğlalı Siyasetçi Yelda Erol Gökcan, hafta sonu yapılan Ak Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde, Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliğine seçildi.
Gökcan’ın MKYK üyeliğine seçilmesi Muğla siyasî kulislerinde şok etkisi yarattı.
Zira kimsenin böyle bir beklentisi yoktu.
Gökcan’ın MYKY seçilmesi en çok Ak Partilileri şoke etti.
Sonuç itibariyle yıllardır yerel siyesete emek veren, bir dönem belediye meclis üyeliği ve il kadın kolları başkanlığı yapan, “git” dediklerinde giden, “bekle” dediklerinde bekleyen, “gel” dediklerinde gelen ve tüm bu süreçte kimseye gönül koymayan, bir nefer olduğunu ıspatlayan Yelda Erol Gökcan, Ankara yüksek siyasetinin önermesiyle MKYK üyeliğine aday gösterilen 26 yeni isim arasında yer aldı.
Gökcan, listenin bin 343 oyla kabul edilmesiyle Ak Parti’de Binali Yıldırım döneminin kurucu iradesi olarak partinin en büyük karar organı olan MKYK üyeliğine seçildi.
Yanlış hatırlamıyorsak ilk kez Muğlalı bir siyasetçi Ak Parti MKYK’sına girmeyi başardı.
Bu siyasi başarıdan dolayı Gökcan Hanımefendiyi kutlamak gerek.
Ak Parti gibi bir siyasi oluşumda MKYK üyesi seçilmek hiç kolay değil.
Binali Yıldırım’ın genel başkan seçildiği kongrede MKYK’da değişen 26 isim arasında yer alan Yelda Erol Gökcan; Ayşe Suna Köseoğlu, Emine Nur Günay, Fatma Şahin, Fatma Güldemet Sarı, Fazilet Dağcı Çığlık, Jülide Sarıeroğlu, Sema Ramazanoğlu ve Zeynep Alkış gibi partinin ağır toplarıyla birlikte yeni seçilen MKYK’nın 9 bayan üyesi arasında yer aldı.
Yelda hanım lig atladı…
Gökcan’ın MKYK’da yer alması siyasi kulislerde Muğla’nın başarısı olarak nitelendirildi.
Kimileri bu görüşe sığındı (!) kimileri de tam aksine bu başarının Muğla’ya mal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Yelda Erol Gökcan sonuçta yerel bir siyasetçi. Ancak Gökcan Ak Parti yerel teşkilatlarında siyaseti kendi zemininde yapmaya özen gösteren üç beş kişiden birisi.
Ayrıca millet yatıp yuvarlanırken, işinde gücünde iken Gökcan yaklaşık iki yıldır Kadın Kolları Genel Merkezi, Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi olarak Türkiye’nin her noktasını karış karış dolaştı.
Tüm bu gerçekler ve Muğla’nın MKYK karnesi ortadayken Sayın Gökcan’ın partinin en büyük karar organı MKYK’da yer almasını bir Muğla başarısı olarak görmek mümkün değil.
2001 kurucu iradesinden bu yana Ak Parti milletvekillerinin bile bırakın girmeyi, önerilmediği MKYK’ya Gökcan’ın seçilmesi az-buz iş değildir.
Bu başarı Muğla siyasetini ve rekabetini geride bırakarak Ankara yüksek siyasetinin bir parçası olan Yelda Erol Gökcan’ın bizzat kendi başarısıdır.
Yelda Erol Gökcan bunun ötesinde Ak Parti Kadın Kolları Genel Merkezi’nin ve Ankara yüksek siyasetinin önermesidir. Muğla’nın bu süreçte de bir önermesi olmamıştır. Muğla milletvekilleri bile MKYK’ya önerilmemiştir. Bu nedenle Gökcan’ın MKYK üyeliği Muğla siyasetine mal edilmemelidir.
Yelda Erol Gökcan, Ak Parti’yi bir şey olmak adına tercih eden, mevki ve makam hayaliyle seçimden seçime partinin kapısını çalarak ortalıkta boy gösteren özensiz ve derinliksiz ikbâl ve istikbalcilerden değildir. Siyasi tüccar hiç değildir.
Bunun tam aksine Gökcan; yıllara varan bir sabrın, davaya olan inanmışlığın ve her zeminde ve koşulda partiye hizmet etmenin ve ideolojisinden asla vazgeçmeyen bir siyasetçidir.
Bu süreçte böyle olmanın ve böyle kalmanın ödülünü alan Gökcan, MKYK üyeliği ile aslında partinin adam yetiştirme misyonu tarafından tercih edilmiş bir isimdir. MKYK’nın yarısının bu misyona uygun olarak genç siyasetçilerden oluştuğu gözden kaçmamalıdır.
Kendisi ile yıllarca birlikte çalışmış ve kendisini yakından tanıyan bir gazeteci olarak ifade etmek isteriz ki, Muğla milletvekilleri bile MKYK’ya önerilmezken, bu güne kadar tek bir Muğlalı siyasetçi MKYK’da görev yapmazken Yelda Erol Gökcan’ın MKYK’ya önerilmesi ve böylesi önemli bir kongrede MKYK’ya seçilmesi aynı zamanda siyasî bir tercihtir.
Bunun ötesinde kendisine duyulan güvenin de göstergesidir.
Bu noktada 2001’den bu yana siyasî süreç içerisinde yerel kadrolarda yer alan, teşkilatların çeşitli kademelerinde, bir çok STK’da görev yapan ve sonuçta Ankara yüksek siyasetine kadar uzanan öykünün sahibi olan Yelda Erol Gökcan hanımefendiyi başarısından dolayı kutlamak gerek.
Ötesinde ‘Yelda kızın öyküsüne’ saygı duymak gerek…
Yolu açık olsun…
Bu siyasî gelişme Yelda Erol Gökcan’ı il-ilçe yönetimlerine “yazalım mı, yazmayalım mı?” diyerek siyaset yaptığını sananlara ders olsun.