YENİ HASTANE
Elbette bir çok insanın emeği ve çabası var.
Hepsine bu vesile ile bir kez daha teşekkür edelim.
Biz yeni açılan hastane için bir de kime teşekkür edelim biliyor musunuz?
Ak Parti 22. dönem Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu’na.
Aslında herşey onun hizmet döneminde başlıyor, fitil o zaman ateşleniyor.
Tarih 31 Ocak 2005.
Muğla’ya tıp fakültesi açılması için Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a yaptığı başvuruya olumlu yanıt alan Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu, o tarihte şu açıklamayı yapmıştı; “Rektörümüz Şener Oktik’in YÖK’e başvurması halinde üniversitenin tıp fakültesi de olacak. Muğla il merkezinde sağlık ve kongre turizmi yapılabilecek.Turizmde Antalya ile birlikte ülkemizin yüz akı olan Muğla’da hem vatandaşlarımız hem de her yıl ağırladığımız turistler için sağlık çok önemli. Böyle bir yerde tıp fakültesi olmalı. Bunun için Muğla’nın şartları çok uygun. Durumu Sağlık Bakanımıza ilettim. Onlar da uygun gördüler ve destek sözü verdiler. Şimdi geriye Rektörümüzün tıp fakültesi için YÖK’e başvurusu kaldı”…
Eğer Terzibaşıoğlu, “Muğla’ya Tıp Fakültesi kazandırmak istiyoruz” diyerek, çaba göstermese, dönemin hükümetinde etkin olmasa, Muğla’ya Tıp Fakültesi açılmasa, sonrasında fakülteye öğrenci alımı için ortak kullanım (afiliasyon) protokolü imzalanmasa, biz yeni bir hastaneye sahip olamayacakmışız…
Bu nedenle yazıya Seyfi Terzibaşıoğlu’na hakkını teslim ederek başlamak istiyoruz.
Muğla Kamu Hastaneleri Birliği, son günlerde otopark, ulaşım gibi koşulları ve fiziki şartları tartışılan ve kentin gündemine oturan yeni hastaneye ilişkin basın toplantısı davetinde bulundu.
Daveti geri çevirmedik.
MSKÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevrez Hürriyet Aydoğan, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Ümit Başar Semiz ve Muğla Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Murat Himoğlu tarafından düzenlenen toplantıya katılarak bilgilerimizi güncellemiş olduk.
Biliyorsunuz.
2006 yılında SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devriyle SSK Hastanesi ile Muğla Devlet Hastanesi; Menteşe Devlet Hastanesi çatısı altında birleştirildi.
2009 yılında yeni hastanenin projesi 2. basamak hizmet veren bir hastane olarak planlandı.
Menteşe Devlet Hastanesi, 2011 yılı Mayıs ayında üniversite ile yapılan protokol ile MSKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi adını aldı.
Tıp fakültesine öğrenci alımı için ortak kullanım (afiliasyon) protokolü imzalanan ve 3. basamak sağlık hizmet veren hastanenin, bölge nüfusunun artması, ihtiyaca cevap vermekte yetersiz kalması öngörüsü ile yenisinin yapılması kararı alındı.
Aslında 2. Basamak sağlık hizmeti veren bir devlet hastanesi projesi olarak önceden hazırlanan proje üzerinde tadilat yapıldı.
Tadilat projesi ile konferans salonu (sosyal alan) olarak planlanan J blok, sağlık hizmeti verilen bir alana dönüştürüldü.
Projenin dönüştürülmesi ile TOKİ tarihinde de bir ilk yaşandı.
Yeni hastanenin temeli 17 Kasım 2014’te dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından atıldı.
Üç yıl içerisinde tamamlanan yeni hastane bilindiği gibi 29 Ekim 2017’de hizmete açıldı.
Mevcut hastane bu vesile ile Kötekli yerleşkesine taşınmış oldu.
Merkezdeki eski hastane; 11 dalda 20 polikilinik hizmeti ile semt polikiliğini halini aldı.
Kafa karışıklığını, ötesinde kavram kargaşasını giderelim.
Kent merkezine 6 kilometre mesafede Kötekli yerleşkesindeki yeni hastanenin resmi adı; ‘Sağlık Bakanlığı, MSKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ olarak geçiyor ve bu hastanede sanıldığı gibi sadece sağlık hizmeti verilmiyor, nitelikli tıp hizmeti verilen yeni hastane aynı zamanda bir eğitim kurumu.
Yeni hastane ile özellikli hizmetlerin verildiği, büyük operasyonların yapıldığı, büyük sağlık problemlerin çözüldüğü bir sağlık merkezi amaçlanıyor.
Bu yapısıyla da yeni hastanenin sağlık turizmine doğru yelken açacağı öngürülüyor.
Seyfi Terzibaşıoğlu’nun 2005 yılında ortaya koyduğu vizyon nihayet gerçekleşiyor.
Bilinmeli ki; Yani yeni hastane, devlet hastanesi statüsünde değil.
Alışması zaman alacak olsa da (!) orası başka bir dünyaya açılıyor.
Gittik gördük, orada ciddi dinamik bir süreç yaşanıyor.
Yeni hastanenin sorunları yok mu?
Elbette var.
Yeni hastanenin ortopedik sorunlar başta olmak üzere (!) bir çok sorunu var.
Ancak en büyük sorun; hastane alanı etrafındaki ticari ve sosyal alanların planlanmayışı…
Peki bunu kim planlayacak?
Yeni hastaneye ilişkin yaşanan sorunlara ilişkin yetkililer; “Biz işin sağlık ve eğitim alanından sorumluyuz. Hastanenin buraya yapılacağı belli, üç yıldır inşaat devam ediyor. Bölgedeki ticari ve sosyal alanları planlamak bizim işimiz değil” diyerek sorumluluğun yerel yönetimlerde ve diğer kurumlarda olduğuna dem vuruyor.
70 basamak merdivenin yanına yürüyen merdiveni ve dahi bugün tespit edilen sorunları merkezi otoritenin yatırım kapsamında halledebileceklerini ifade eden hastane yöneticileri, birlik sekreterliği ve dekanlık; “Yeme-içme ihtiyacı, lokantalar, restaurantlar, büfeler, kafeler, eczaneler, taksi durakları gibi günlük yaşamın lojistiğini sağlayan ticari ve sosyal alanları yaratmak bizim işimiz değil” demeye getiriyor.
Anladığımız şu;
Sağlık Bakanlığı MSKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi, sahip olduğu fiziki, teknik, teknolojik ve akademik zenginliği ile bir bölge hastanesi durumunda.
Ziyarette gördük ki ilin farklı bölgelerinden yüzlerce hasta tedavi için yeni hastaneye geliyorlar.
Ancak merkez Menteşe’nin günlük sağlık yükü de yeni hastanenin omuzlarına binmiş durumda.
Bu süreçte biz hala aynı haklı talebin ve ısrarın peşindeyiz.
Bizim talebimiz belli.
Biz, şehir içindeki mevcut hastane alanında sağlık hizmeti verilmeye devam edilmesini; hem sağlık hizmeti açısından, hem de bölgenin ekonomisi açısından istiyoruz.
Dolayısıyla eğitim ve araştırma hastanesini de doğru kullanmak ve doğru algılamak istiyoruz.
Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk’ten eski hastane alanına yönelik; “Menteşe ilçemizde eski hastane yerinin deprem yönetmeliğine uygunluğu kontrol edilip, 2019 yılında butik hastane yapılacak şekilde çalışma yapılması yönünde görüş birliğine varıldı. Menteşe ilçemize butik bir hastane kazandırmak için, süreci yakından takip edeceğiz” açıklaması gelmiş olsa da işin detaylarını henüz bilmiyoruz.
Vekil Öztürk’le Cumartesi günü için halleşmiş bulunuyoruz.
O gün vekille bir araya gelip işin detaylarını öğrenmek istiyoruz.