YEREL BASIN BİR SİYASETÇİNİN SEÇİLMESİNİ SAĞLAYAMAZ TESPİTİ
Osman Gürün ve Mehmet Kocadon arasındaki yerel rekabetin ulusal medyaya taşınmasına yönelik kaleme aldığımız yazıda; “Başkan Kocadon’un ve Başkan Gürün’ün algı oluşturmayı yerel basın yerine, ulusal ölçekli medya kuruluşları üzerinden yapıyor olması sonuçta bir tercihtir. Bu tercihe saygı duymak gerekir. Zira ulusal medyanın yaratacağı algı; Muğla seçmenine yönelik değil, ‘genel merkeze’ yöneliktir. Bu süreçte genel merkezin ‘medya takip ağlarına takılmak’ siyasetçiye önemli gelebilir. Ya da siyasetçi bu süreci buna benzer medya ilişkilenmeleri ile geçirmek ve popülerliğini arttırmak isteyebilir. Siyasetçilerin önceliği ulusal medyadan yana kullanmalarını şimdilik anlayışla karşılamak gerekir” tespitinde bulunmuştuk.
“Genel Merkezin Medya Takip Ağlarına Takılmak Önemlidir” başlığı taşıyan yazıyı; “Yerel basınla ilgili ‘doğru bilinen bir yanlışı’ düzelterek bitirelim. Sanıldığı gibi yerel basın, bir siyasetçinin seçilmesini sağlayamaz. Ama seçilmemesini sağlayabilir” tespiti ile bitirmiştik.
Bu tespite yönelik çok sayıda ileti aldık.
Bu tespitle yerel basının yerel siyasete etkisi üzerine doğru bilinen bu yanlışı da düzeltmiş olduk.
Tespitimizin arkasındayız.
Zira yerel basın bir siyasetçinin seçilmesini sağlıyor olsaydı (!) bugün yerel basın patronlarının tamamı; ya milletvekili ya da belediye başkanı seçilirdi.
Ama pratikte böyle bir şey yok.
Ayrıca kentin yakın siyasi tarihinde bu tanıma uyan çok fazla siyasetçi yok.
Bir dönem Devrim Gazetesi ortağı ve Yeni Muğla Gazetesi sahibi olan Erman Şahin ile İlk Adım Gazetesi sahibi Tufan Doğu dışında bu tanıma uyan kimse yok.
Seçilmek başka bir şey.
Seçilmenin, seçilebilmenin; yerel basının içinde yer almakla, gazete sahibi olmakla, dergi çıkarmakla ve televizyon kurmakla bir alakası yok.
Seçilmek için gereken koşulların içinde; yerel basının sahibi ya da gazeteci olmak yok.
Bunu kim söylüyor, kim iddia ediyorsa (!) kendini kandırıyor.
Seçilmek için; etkin siyaset yapmak, etkin siyasetin içinde yer almak ve işe kelle koymak gerekiyor.
Yani bu işler öyle gazozuna olmuyor.
Yerel basın sahibi seçilmişlere örnekleme yaptığımız, meslek büyüğü ağabeylerimiz Erman Şahin ve Tufan Doğu, gazete sahibi olmanın ötesinde kendi dönemlerinin en etkin siyasetçileri idi.
Onlar gazetelerine değil, siyasi güçlerine ve ideolojilerine güvenerek seçildi.
Umarız “Sanıldığı gibi yerel basın, bir siyasetçinin seçilmesini sağlayamaz” tespitimizi açıklığa kavuşturmuş, kısmen de merakları gidermişizdir.
Tespitte yer alan; “Yerel basın siyasetçinin seçilmemesini sağlayabilir” tanmlaması ise başka bir yazı konusudur.
İşin aslını söylemek gerekirse;
‘O’ daha önemli bir konudur.