YERLİ TOMATE & YERLİ VE YENİ SİYASETÇİ
Bir önceki gün kaleme aldığımız “Ak Parti’de yeni ve yerli isimler öne çıkacak” başlıklı yazıyı
“Ak Parti Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın açıklamasında ifade ettiği gibi, Muğla aciliyet gerektiren iller arasında yer alacak mı? Bilmiyoruz.
Bildiğimiz; Ak Parti yüksek siyasetinin önümüzdeki süreçte teşkilat yapılanmasında ve aday belirlenmesinde ‘yerli ve yeni’ isimleri tercih ederek yoluna devam edeceği” tespiti ile bitirmiştik.
İçerik anlamında bu yazı bizi, 24 Mayıs 2017 tarihinde kaleme aldığımız “Yerel Siyaset-Yerli Siyasetçi” yazısına götürdü.
O yazıda Bülent Karakuş’un MKYK’ya seçilmesine ilişkin görüşlerimizi sizlerle paylaşmış ve şu ifadeleri kullanmıştık; “Ak Parti yüksek siyaseti sanıyoruz ki; kırmızı çizgide yer alan seçim bölgelerine ilişkin bakış açısını değiştirdi. Sanıyoruz; Siyasi bakışın yerini (!) sosyolojik bakış aldı. Bülent Karakuş; DYP, Demokrat Parti geleneğinden gelen, liberal bir kişilik. Ötesinde Karakuş, özellikle oda yönetiminde partiler üstü bir uzlaşıyı tesis eden, farklı siyasi görüşlerden oy alan ve uyum içerisinde çalışan, yerel değerlere ve kentin yaşam şekline uygunluğu tartışılmayacak bir isim. En önemlisi de Karakuş’un demokrat ve muhafazakar bir çizgide olmasına karşın asla ve asla taassup anlayışı ile hareket etmemesi”…
Yine aynı yazıda genç yaşta yitirdiğimiz Gazeteci Levent Güleç’in “Yerel siyaset-yerli siyasetçi” vurgusu yapan ‘Yerli Tomate’ örneklemesine dem vurmuş, zamanı gelince bu konuya döneceğimizi belirtmiştik.
Bize göre bu konuyu ele almanın zamanı geldi.
Zira Ak Parti’nin kongreler takvimine ilişkin yapılan açıklamalar (!) beklenti sahiplerine önemli ipuçları verdi.
Tüm bunların ötesinde Ak Parti’ye oy veren tabanın yeni oluşacak yönetimlerde yeni ve yerli isimleri görme isteği, üstü örtülemeyecek bir gerçeğe dönüştü.
Bu nedenle tabanda delege seçimleri ile başlayacak yeni süreçte ilçe ve il kongrelerinde değişiklik beklentisi hat safhaya ulaştı.
İfade etmek gerekir ki; MUTSO Başkanı Bülent Karakuş’un Ak Parti’nin en yüksek karar organı MKYK’ya seçilmesi, siyasette yerli ve yeni örneklemesinin zeminini oluşturdu.
Karakuş örneklemesiyle oluşan zemin yerel teşkilatlarda ‘yerli ve yeni’ isimlerin tercih edilmesine ilişkin beklentileri de cesaretlendirdi.
Bizim “Ak Parti yüksek siyasetinin önümüzdeki süreçte teşkilat yapılanmasında ve aday belirlenmesinde ‘yerli ve yeni’ isimleri tercih ederek yoluna devam edecek” tespitimiz de işte bu noktada geldi.
Ak Parti’nin kongreler takvimine göre şekillenecek yeni süreçte delege seçimleri, daha da önem kazandı. Parti içindeki sürer durumcu yapı, bu süreçte bir şekilde varlığını sürdürmek istese de, Ak Parti yüksek siyasetinin Muğla’ya ilişkin sosyolojik tespit ve tercihlerinin bunu engelleyeceğini düşünüyoruz.
Zira tüm siyasi partiler gibi Ak Parti’de varlık-yokluk seçimleri olarak nitelendirilen 2019 seçimlerine bu süreçte belirleyeceği yönetimlerle gidecek.
2019’a ‘yerli ve milli’ tercihlerle gideceğinin ipuçlarını veren Ak Parti yüksek siyaseti, Muğla’da başarılı olmak adına yerli ve yeni isimleri tercih edecektir.
Sosyolojik temelli bakış bunu gerektirir.
Bu tür siyasetçiler halkın gözünde; ‘Yerli Tomate’ statüsünde, siyasi verimlilik ve kente olan sorumlukları ile de ‘Yerli Tomate’ kalitesindedir.
Stres Topu köşesinde Gazeteci Levent Güleç’in yıllar önce siyasetçi tipine gönderme yaptığı “Yerli Tomate” tespitinin bugün hala geçerliliğini koruduğunu belirterek sonlayalım.