YUSUF KAYACIK, İL BAŞKANI OLABİLİR
‘Yerel siyasette yerli siyasetçi’ vurgusu yapmaya devam.
Alınan alınsın, gücenen gücensin.
Siyasetin gerçeğidir.
Yerel siyaset; yerel siyasetçiyle anlamlanır.
Siyasetin idari yapısı da bu anlama göre şekillenir.
Siyaset; bugün teamülleri değiştirilmiş olsa bile tabandan tavana doğru şekillenen bir mekanizmaya sahiptir.
CHP’nin adını halktan alması,
Demokrat Parti’nin ‘Yeter söz milletindir’ söylemi,
Ak Parti’nin ‘milli irade’ vurgusu bu anlamlı yapının en büyük göstergeleri arasında yer alır.
Siyasi partilerin toplumsal meşruiyeti Ankara ile değil Anadolu gerçeği ile sağlanır.
Partinin kılcal damarlarını yerel siyaset, yerel siyasetin ana damarını da yerli siyasetçi oluşturur.
Şekil ne olursa olsun;
İster parlamenter sistem, isterse başkanlık sistemi (!)
Milletin vekaleti ile oluşan meclis; bu idari yapıyla şekillenir.
‘Yerel siyasette yerli siyasetçi’ vurgusuna bu açıdan bakılması gerekir.
Sadece Ak Parti’de değil, CHP’de ve diğer siyasi partilerde de yerli siyasetçi vurgusuna devam etmemizin nedeni işte budur.
Daha önce de ifade ettik.
Bu tür siyasetçiler seçmenin gözünde; ‘Yerli Tomate’ statüsünde, siyasi verimlilik ve kente olan sorumlukları ile de yerli ürün kalitesindedir.
Yeri ve zamanı geldiğinde diğer siyasi partileri ele alacağımızı, yerel siyasetçi konusunda ısrarımızın devam edeceğini hatırlatarak kaldığımız yerden devam edelim.
Kongreler sürecini başlatan Ak Parti’de Bülent Karakuş tercihi, taban da yerli siyasetçi beklentisinin kanlı canlı örneğidir.
Karakuş’un yerel siyasette yarattığı iklim değişikliği, tabanda da büyük kabul görmüştür.
Ak Parti’ye oy veren taban başta olmak üzere, teşkilatlarda çeşitli görevlerde bulunan yerli siyasetçiler, iklim değişikliğinden ziyadesiyle memnundur.
Memnuniyetin ötesinde iklim değişikliği yerli siyasetçi tercihinde tarihi bir fırsat yaratmıştır.
Yeni sürecin buna göre şekillenmesi isteği açıkca ortaya çıkmış durumdadır.
Bu noktada Ak Parti’de kongre süreci ile yerelde başlayan siyasi hareketliliğin iklim değişikliğinden nasibini alması doğal karşılanmalıdır.
Kimse inkar edemez.
Yeni süreçte parti tabanında ve teşkilatlarda yerli siyasetçi beklentisi ‘zirve’ yapmış durumdadır.
Tabanın “Muğla, Muğlalı siyasetçilerle hareket etsin” isteği, bir çok siyasetçinin adını ön plana çıkarmıştır.
Bu isimlerden en öne çıkanı; Veteriner Hekim Yusuf Kayacık’tır.
Demokrat Parti kökenli Kayacık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ekibindendir.
Ötesinde Kayacık, Ak Parti MKYK Üyesi Bülent Karakuş’la oda yönetiminde bulunmuş ve birlikte hareket etmiş bir isimdir.
Bu ilişkileri ve bağlantıları ile Yusuf Kayacık, yeni sürecin en belirgin (yerli) il başkanı adayları arasında yer almaktadır.
Biliyoruz ki aktif siyasete yüksek perdeden başlayan Bülent Karakuş’un siyasette önü açıktır. Karakuş’un 2019 seçimlerinde ya büyükşehir belediye başkanlığına ya da milletvekilliğine aday olması büyük ve yüksek ihtimaldir.
Yine biliyoruz ki partinin en yetkili karar organında görev yapan Karakuş, siyasi yolculuğuna çıkarken yerelde gerekli olan siyaset zeminini de yaratmak zorundadır.
Bu süreçte tabanın “Muğla, Muğlalı siyasetçilerle hareket etsin” beklentisi, Bakan Soylu bağlantısı ve Bülent Karakuş dayanışması; Yusuf Kayacık’ı il başkanlığına taşıyabilir.