Yusuf Kayacık Ak Parti’ye Süleyman Soylu ile birlikte geldi.
Süleyman Soylu, Mart 2014 yerel seçimleri sonrasında kendisi ile partiye gelenlerin ne bu dönem ne de önümüzdeki dönem aday olmalarını istemediğini çeşitli vesilelerle hissettirmişti.
Sayın Süleyman Soylu’nun dönemin başbakanı Erdoğan tarafından kendisine önerilen adaylık tekliflerini geri çevirdiğini, aday olmak için ‘henüz erken’ dediği ve adaylık önerilerini reddettiğini biliyorduk.
Aday olma konusunda erdemlilik gösteren Soylu, kendisiyle birlikte partiye gelen ekibin aynı davranışı sergilemesini istemişti.
O süreçte Soylu’dan gelen bu disiplinin Yusuf Kayacık içinde geçerli olduğunu düşünmüş, Kayacık’ın milletvekili aday adayı olmayacağını birkaç kez kaleme almıştık.
Soylu’nun “daha erken, oturun oturduğunuz yerde” mesajına karşın Yusuf Kayacık’ın milletvekili aday adayı ya da il başkanı adayı olabileceğini ifade etmiştik.
Bugün geldiğimiz noktada Yusuf Kayacık, karşımıza milletvekili aday adayı olarak çıktı.
Kayacık’ın adaylığına hiç şaşırmadık.
Geçtiğimiz gün Ak Parti İl Başkanlığı binası önünde düzenlediği toplantıda Kayacık, milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.
Açıklamakla kalmadı, söylemleriyle yerel siyasete resmen meydan okudu.
Adaylık konuşmasında Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e ve Milas Belediye başkanı Muhammet Tokat’a yüklendi.
Kayacık konuşmasına “Soğuk dedik, kış dedik bu açıklamayı yapar mıyız dedik. Yaparız dedik. Çünkü biz bu davaya inandık. Bizi ne soğuk durdurur ne CHP durdurur, ne MHP durdurur ne de Osman Gürün durdurur bizi kimse durduramaz” sözleriyle başladı.
Siyasi hayatında Süleyman Soylu’yu, İrfettin Akar’ı örnek aldığını belirten Kayacık’ın hedefinde tıpkı 2009 yerel seçimlerinde olduğu gibi Osman Gürün vardı.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’le birlikte Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ı hedef alan açıklamasında Kayacık, “Muğla’yı çok iyi tanıyan bir siyasetçi olarak söylüyorum, ben Seydikemer’de domates nasıl yetişiyor, kaç liraya satılıyor, ya da satılamıyor biliyorum. Ben Fethiye’nin kruvaziyer turizmini niye yapamadığını biliyorum. Ben Küynar ağaçlarının hasta olduğunu biliyorum. Kök boyası Milas’ta nasıl yetişiyor nerde hazırlanıyor ben biliyorum. Sayın Osman Gürün, ben Turgutreis’in lağımının denize deşarj edildiğini biliyorum. Ben Milas’ın yollarını gördüm, Milas’ın içini gördüm, Muhammet Tokat sana söylüyorum o yolları gördüm, başına yıkarım Milas’ı” diye konuştu.
Bu açıklamalar bizi şaşırtmadı.
Kayacık, 7 yıl ara verdiği siyasete kendisinden beklenildiği gibi geri döndü.
Döner dönmez de uzun süredir durağan giden yerel siyaseti kendi zeminine taşıdı.
Muğla kamuoyu ve siyaseti Yusuf Kayacık’ı 2009’da nasıl bıraktıysa, 2015’te yine öyle buldu. Yusuf Kayacık adaylık gömleğini giyer giymez yine ve ilk önce Osman Gürün’e gönderme yaptı. Kayacık, her ne kadar siyasi denklikte CHP’li milletvekillerini eleştirmesi gerekirken işe yine Osman Gürün’den başladı.
Kayacık’ın Gürün’le başlayan CHP’li belediyecilik eleştirisi Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’la devam etti.
Vekil aday adayı Yusuf Kayacık’ın Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’a yönelik “Milas’ı başına yıkarım” sözleri 2015 milletvekili genel seçimleri öncesinde kentin siyaset hafızasındaki yerini aldı.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün siyasi denklik nedeniyle Kayacık’a yönelik bir açıklama yapmasını beklemiyoruz. Ancak Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın “Ey Kayacık, sıkıyorsa gel Milas’ı başıma yık” diyebileceğini düşünüyoruz.
Yusuf Kayacık, Milas’ı Muhammet Tokat’ın başına yıkabilir mi?
Bilmiyoruz.
Bildiğimiz Muhammet Tokat’ın bir belediye başkanı olarak Milas’ın genel seçmen yapısı üzerinde etkili olduğu. Tokat Başkan, Kayacık’a yönelik bir açıklama yapmasa da bu süreçte aday adaylarını ‘Milaslı olanlarla olmayanları ayırarak yerel bir tercihte bulunabilir’ diye düşünüyoruz.
Bu noktada Sayın Kayacık, ilçelerde refiki aday adaylarıyla yarışacağını, seçim bölgesi Milas’ta da Avukat Bülent Demir gibi güçlü bir siyasetçi ile yarışacağını unutmamalı.
Kayacık eğer siyaseti CHP’li belediyeler ve belediye başkanları üzerinden yapmaya devam ederse, kendini siyasi bir açmazın içinde bulabilir.
Kayacık, milletvekili aday adayı olduğunu unutmamalı, özellikle de en yoğun seçmen bölgelerinden birisi olan Milas’ın kapılarını kapatmamalı.
Orta Muğla’da Osman Gürün, Milas’ta Muhammet Tokat, Bodrum’da Mehmet Kocadon, Yatağan’da Haşmet Işık, Menteşe’de Bahattin Gümüş, Marmaris’te Ali Acar, Datça’da Şener Tokcan, Ortaca’da Hasan Karaçelik, Dalaman’da Muhammet Şaşmaz ve Ula’da Ümit Karaarslan üzerinden siyaset yaparak bir siyasi sonuca ulaşmak mümkün değildir.
Oradan kimseye ekmek çıkmaz.
Tabi ki CHP’li belediyeler ve belediye başkanlarına yönelik eleştiri yapılabilir, ancak bu görev bir milletvekili aday adayından önce Ak Partili Belediye Başkanlarının, il ve ilçe yöneticilerinin görevidir. Siyasi denklik bunu gerektirir, diplomasi denklik üzerine inşa edilmiş bir müessesedir.
7 yıl aradan sonra Ak Parti milletvekili adayı olarak siyasete geri dönen Yusuf Kayacık, tıpkı önceden olduğu gibi keskin açıklamalarıyla propaganda sürecinin en renkli isimlerinden birisi olacak gibi görünüyor.
Haydi hayırlısı…