170 BİNLİK PAY AL, 400 BİN NÜFUSA HİZMET VER
Türkiye’de yerel yönetimlerin gelirleri üç temel kaynağa dayanıyor.
Yerel yönetimlerin öz gelirleri, merkezi yönetim bütçe gelirlerinden aldıkları pay ve merkezi yönetim tarafından yapılan transferler.
Yerel yönetimlerin temel kaynaklarının önemli bir kısmını merkezi bütçeden aldıkları pay oluşturuyor.
Bu pay da il-ilçe nüfusuna göre belirleniyor.
Nüfusu belli bir büyüme hızına sahip olan yerleşke belediyeleri mevcut nüfusuna endeksli pay alır ve buna göre hizmet verirken, nüfusu değişkenlik gösteren özellikle turistik yerleşkeler kışlık nüfusu üzerinden pay alıyor, ancak nüfusunun neredeyse 10 katına aynı bütçe ile hizmet götürmeye çalışıyor.
100 bin nüfusu üzerinden pay alan turistik bir ilçe (!) mayıs ayından ekim ayına kadar 1 milyon ziyaretçiye 100 bin TL’lik bütçesi ile hizmet götürmeye çalışıyor.
Bu durum, turizm nedeniyle nüfusunda artış yaşanan yerel yönetimlerin, özellikle Muğla gibi turizm kentlerinin en büyük sorunlarından birisini oluşturuyor.
Daha öncede sayısız kere dile getirildi, yazıldı çizildi.
Ancak demokrasinin gelişmesi adına bir zorunluluk olarak görülen “Seçim yasası, siyasi partiler yasası ve mahalli idareler yasası değişmeli” temennisinin ötesine geçemedi.
Güncel bir tespiti paylaşalım.
Bodrum, Fethiye, Marmaris, Datça gibi kışlık nüfusa göre bütçeden pay alan turizm kentlerinin zaten var olan yükü, korona virüs nedeniyle sahil bölgelerine yerleşme sürecinin hızlanmasıyla daha da arttı.
Bu konuda en çarpıcı örneği ise Bodrum oluşturdu.
Pandemi sürecinde gelen, yerleşenlerle 170 bin olan Bodrum nüfusu an itibariyle 350-400 bine ulaştı.
Yarımadanın farklı noktalarında yerleşen ikinci konutçu yazlıkçıların birçoğu Bodrum’da kaldı. Pandemi süreci de dâhil son bir yılda nüfus iki katına çıktı ve bu artış Bodrum’da zaten var olan sorunları tetikledi.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’tan “Bodrum’u seviyorsan Bodrumlu ol” çağrısı da işte bu noktada geldi.
10 Eylül’de Kızılburun Siteler Platformu’nun değerlendirme toplantısında 17 sitenin yönetim kurulu başkanlarıyla bir araya gelen Başkan Aras sitelerde yaz kış yaşayan vatandaşlardan ikametgâhlarını Bodrum’a almalarını rica eden şu açıklamayı yaptı: “Bodrum’un kış nüfusuna ayrılan bütçeyle yaz nüfusuna da hizmet etmeye çalışıyoruz. Yılın bir bölümünü veya tamamını ilçemizde geçiren site sakinlerimizden ricam ikametgâhlarını Bodrum’a alarak, vereceğimiz hizmetlere destek olmaları. ‘Bodrum’u seviyorsan, Bodrumlu ol’ diyoruz”…
O açıklamanın ardından geçen sürede birçok yazlıkçının (ikinci konutçu) yaz sezonu bitmesine karşın Bodrum’u terk etmemesi, salgın bitene kadar Bodrum’da yaşayacaklarının ortaya çıkmasıyla Başkan Aras’tan ikinci bir açıklama geldi.
Yaz sezonunda salgından fazla etkilenmediklerine dikkat çeken Başkan Aras, Türkiye’nin birçok yerinde vakalar artarken alınan önlemler sayesinde vakanın olmadığını, Bodrum’un stabil kaldığını açıkladı. Uzaktan eğitiminde gündeme gelmesiyle Bodrum’a gelenlerin gitmeyeceğini tahmin ettiklerini ifade eden Aras, açıklamasına şöyle devam etti: “İkinci konut sahiplerinin ana kentlere dönmeyip Bodrum’da kalmaya devam edeceklerini görüyoruz. Bizim araştırmalarımızla beraber, ikinci konut sahiplerinin geri dönmemesiyle birlikte oluşacak nüfus 350 ila 400 bine çıkıyor. Bizim normalde 176 bin 500 nüfusa hitap ediyoruz. Şu anda görünen iki kat bir nüfusla karşı karşıya kalacağız kış boyunca. Bunun için tabi ki önlemlerimizi alacağız. Bodrum’da kalacak olanlar için nüfuslarını Bodrum’a aldırmalarını rica ediyoruz. Yazlık beldelerin kış nüfusuna göre ödeneklerini aldıklarını, devletten gelen payın nüfusa göre olduğunu değerlendirirseniz. 176 bin 500 nüfusuna göre alınan bu payların 400 bin nüfusa göre harcanacağı da burada bir gerçektir. Bunun için ya ekstra desteklenmemiz lazım ya da Bodrum’da yaşayacak olan 176 bin dışındaki vatandaşlarımızda Bodrum’a kayıt olmaları gerektiğini düşünüyorum. ‘Bodrum’u seviyorsan Bodrumlu ol’ diye her mecrada söylüyoruz. Buraya kayıt olmaları istememizin sebebi ise gerçek nüfusunuzu yansıtabilirsek Türkiye İstatistik Kurumu, TÜİK’te o zaman bizim genel bütçeden alacağımız pay artacaktır.”
Açıklamasında Bodrum’un ticari potansiyeline, ekonomisine de dikkat çeken Başkan Aras, Bodrum’da faaliyet gösteren şirketlerin merkezlerinin başka şehirlerde olduğunu, bu tür şirketlerin Bodrum Ticaret Odası’na kayıt yaptırmalarını, vergilerini Bodrum’da ödemelerinin Bodrum’a katkı sağlayacağını da sözlerine ekledi.
Başkan Aras’ın anlamlı çağrısına destek gelir mi? Bilmiyoruz.
Bildiğimiz, nüfusu artan ancak bütçe payı sabit kalan belediyelerin işinin zor olduğu…
Hatırlanacaktır, geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Ak Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki tarafından yerel yönetimler yasa taslağı çalışması yapılmıştı. 9 ana başlıktan oluşan yasa taslağında imar ve planlama, görev alanları, finansman, belediye organları, teşkilat ve personel, denetim, izleme ve şeffaflık, işlevini yitirmiş yasaların kaldırılması, belediye başkanlarının özlük hakları gibi temel konular yer almış ve meclise getirilmişti.
Yanlış hatırlamıyorsak o taslakta yerel yönetimlerin yeni gelir kaynaklarına ilişkin dengesizliğin, ötesinde finansman konusunda büyükşehirler arasında pay dağılımındaki dengesizliğin giderilmesi ve belediyelerin öz gelirlerinin arttırılması gibi başlıklar bulunuyordu.
O taslak ne oldu? Onu da bilmiyoruz.
Meclis açılmasıyla taslağın yeniden gündeme getirileceği konusunda duyumlar alıyoruz.
Bu konu iktidar ve muhalefet milletvekillerine ev ödevi olsun diyerek bitirelim.
Yazıyı bağlarken, İhlas Haber Ajansı’ndan Bodrum’daki konut fiyatları iki katına çıktı başlıklı haber ile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün 1 milyon olan il nüfusunun pandemi nedeniyle iki katına, 2 milyona çıktığı yönünde açıklama yaptığı haberi geldi.
Yarın devam edelim…
***
Kopyalanamaz, izinsiz kullanılamaz.
MKG/Nejat Altınsoy Eylül 2020