ANNELER (Zihinsel Engelli Birey Anneleri Hakkında)
Kendi adımıza ifade edecek olursak, bizim için geçerli olan günün önemine yönelik dilek ve temenni yüklü açıklamalar değil.
Zira dilek temennilerle sorunlar çözülmüyor.  
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde bizim için muteber olan; annelerin açıklamaları.
Haberi Neval Çolak yaptı.
Zihinsel engelli birey anneleri ile ilgili.
Haber; “Bizim Sesimizi Duysunlar” başlığı ile yayınlandı.
Engelli annelerin yaşadığı sorunlara dikkat çeken haberde, çocuklarının sürekli eğitim alabilmeleri için üç Zihinsel Engelli Birey annelerinin çığlıkları yer aldı.
Eğitim dönemlerinde sosyalleşmeyi ve yeteneklerini sergilemekte gelişen çocukların, eğitim sonrası boşluğa düşüp hırçınlaştığını dile getiren anneler, engellilere yönelik kurs saatlerinin yetersiz olduğunu ve eğitimin devam etmesi gerektiğini dile getirdi.
Anneler, çocukların eğitim dönemlerinde sosyalleştiğini, yeteneklerini arttırdığını, kısacası yaşama tutunduklarını gerekçe olarak gösterdi.
Açıklamalarda şu ifadeler yer aldı:  
“Bizim çocuklarımız eğitim uygulama okulundan mezun. 4+4+4 eğitim sistemiyle zorunlu 12 sene eğitim almışlardır. Şimdi 12 sene eğitim uygulamadan mezun olmuş çocuklar, eskiden 23 yaş üstü diyorduk fakat artık ‘eğitim uygulamadan mezun olmuş çocuklar’ diyoruz. Sonrasında bu çocuklar ne yapıyorlar? Halk Eğitim kurslarına yönlendiriliyorlar. Halk Eğitim kursları için Halk Eğitim binasında yeterli yer olmadığından geçen sene ve bu sene Gençlik Hizmetleri’nin sınıflarını kullandık. Çok kısıtlı. Zülfikar Türedi Bey ve Gençlik Spor İl Müdürümüz Ömer İlman Bey’in katkılarıyla çocuklarımıza yer verdikleri için bu kurs devam ediyor. Bünyelerinde başka bir kurs açılırsa ve yer verilmezse seneye belki de kurs açılmayacak. Biz çocuklarımızın kursa devam etmelerini istiyoruz. Bununla birlikte çocuklarımıza ait, bizlere ait bir yerleri olsun istiyoruz. Çünkü okul olmayacaksa bu kurslar olmayacak. Bu kurslar olmayacaksa çocuklar da evden çıkamayacaklar, ilerleyemeyecekler. Enerjilerini atamadıkları zaman, davranış bozuklukları artacak. Çocuk diyoruz ama 20 yaşın üzerinde bireyler. Kurslarda çocuklar sosyalleşiyorlar. Kendi arkadaş çevreleri var, paylaşımları artıyor. Kendi yaşama alanı olduğu için akşama evine daha rahat dönüyor ve evde de o kadar büyük sorunlar çıkarmıyor. Mesela elleriyle oynuyor, zıplıyor, evde aile bireylerine şiddet uyguladıkları zamanlar bile oluyor. Çünkü istediği bir şey var ve biz ona veremiyoruz”…
Sanıyoruz bu açıklamalar yaşanan sorunun ne olduğunu ortaya koyuyor.
Açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Zihinsel Engelli Bireyler için, bu bireylerin yaşama tutunmaları için bir yere ihtiyaç var.
Ailelerin yaşadığı en büyük sorun bu.
Eğer bir okul ya da eğitim merkezi olursa, açılırsa ya da tahsisi yapılırsa hem zihinsel engelli bireyler hem de aileler bu sorunu aşacaklar, ötesinde yaşama tutunacaklar.
Anneler, sorunun çözümü için gitmedik yer, çalmadık kapı bırakmadıklarını ancak bir sonuca ulaşamadıklarını ifade ediyorlar.
Bilinmelidir ki bu annelerin sosyal bir hayatı yok.
Bu anneler kendilerini çocuklarına adamış durumdalar.
Ne yapacaklarını, nereye gideceklerini şaşırmış durumdalar.
Çocukları için çırpınıyorlar.
Çocukları için eğitim verilebilecek bir merkeze ötesinde bir aktif yaşam merkezine ihtiyaç duyuyorlar.
Annelerin sesini duyan var mı?
***
© MKG/Nejat Altınsoy 2019