BİR YANLIŞI DÜZELTMEK
Bir yanlışı düzelterek başlayalım.
Muğla’da faaliyet gösteren Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin baca gazı arıtma sistemi var ve bildiğimiz kadarıyla tesisler çalışıyor.
Sistem, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından da düzenli olarak denetleniyor.
“Muğla’daki termik santrallerde arıtma tesisi yok” mavrasını kim çıkardı? Bilmiyoruz.
Bildiğimiz kim çıkardıysa çıkardı, herkes olmadığına inandı.
Bir özensizliktir gidiyor ve önüne gelen atıp tutuyor.
Termik santrallere baca gazı arıtma tesisi ya da filtre takılmasını erteleyen kanun, Ak Parti ve MHP’lilerin oylarıyla mecliste kabul edildi.
Halk sağlığı ve çevre açısından keşke edilmeseydi.
Ancak kanunla süresi uzatılan termik santraller arasında Muğla’daki termik santraller; Yatağan Yeniköy ve Kemerköy yok.
Bu üç termik santralde de filtre takılı.
Kanun, baca gazı arıtma sistemi olmayan termik santralleri kapsıyor.
Bırakın yerelleri, ulusal gazetelerde bile bu üç termik santralin (Yatağan, Yeniköy, Kemerköy) baca gazı arıtma tesisi olmadığı yazılıp çizildi.
Kent hafızasına sahip olmayanlar, özensiz bir tartışmayı ısrarla sürdürüyor.
Yanlış anlaşılmasın, termik santrallerini savunuyor değiliz.
Elbette her açıdan ve her zeminde termik santralleri ve yarattığı tahribatı tartışabiliriz.
Ancak tartışmayı baca gazı arıtma tesisi ya da filtre üzerinden yapamayız.
Zira Muğla’daki üç termik santralinde de filtre var.
Onca yıl arıtmasız çalışan, zehir saçan, çevreye ve insan sağlığını tehdit eden termik santrallere filtre takıldı.
Ha, sistem düzenli olarak çalışıyordur, çalışmıyordur onu bilemeyiz.
Bizim dediğimiz şu:
Tartışmanın merkezine baca gazı arıtma tesisini ya da filtreyi yerleştirirseniz, ne yaptığınız açıklama ne de bu yönde verilen mücadele ciddiye alınmaz.
Meseleyi doğru zeminde yapmak, tartışmayı doğru argümanlarla sürdürmek gerekir.
Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinde baca gazı arıtma tesisi var ve bu tesis Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından denetleniyor.
Bu üç santralda düzenli olarak emisyon ölçümü yapılıyor.
Yine bildiğimiz kadarıyla santrali işleten firmanın sistemi devre dışı bırakma şansı da yok.
Sistem en fazla yılda 190 saat devre dışı kalabiliyor.
O da olası bir arıza durumunda.
Eğer firma bu zamanı geçirirse, hatırı sayılır, yüklü bir cezayı ödemek zorunda kalıyor.
Sosyal medyada kıyamet kopuyor, “Muğla 2,5 yıl daha zehir soluyacak” haberleri yapılıyor, tartışmalar bu yönde ilerliyor.
Muğla yıllarca zehir soludu.
Havamız, suyumuz, toprağımız hatta ormanlarımız kirlendi.
Ekolojik bir yıkım yaşandı.
Santralleri besleyen kömür havzalarındaki insanlarımızın yaşam alanları yok oldu.
Baca gazı arıtma sistemi de zaten yaşanan çevre felaketleri ve kamuoyunun tepkisi sonucunda devreye sokuldu.
Yukarıda ifade ettik.
Termik santrallere baca gazı arıtma tesisi ya da filtre takılmasını erteleyen kanun, keşke kabul edilmeseydi.
Eğer muhalefet milletvekilleri meclisteki oylamaya girmiş olsalardı (!)
Belki edilmeyebilirdi.
Ülke için tarihi bir fırsat kaçırıldı.
İddiaya göre; Milas’ta ve Yatağan’da yöre halkına konuyu takip edeceği sözü veren, her fırsatta çevre havarisi kesilen, atıp tutan, Muğla muhalefet milletvekilleri meclisteki oylamaya katılmadı.
Eğer iddialar doğru ise muhalefet milletvekilleri oylamaya katılmayarak bu yasaya onay vermiş olmadı mı?
***
© MKG/Nejat Altınsoy 2019