BUNUN YERİ BURASI DEĞİL
Özcan Özgür köşesinde yazmış.
Birisi Muğla Kent Gazetesinde yayınlanan, Kireç Sanayi’nin mühürlenmesine yönelik iki haberi kast ederek, “Her iki haberde ‘Seyfi Terzibaşıoğlu’ adı geçmediği gibi, bir başkasının adı da geçmedi… Sadece Muğla Kent Gazetesi‘nin haberinde “bir grup vatandaş tarafından dava açılmıştı’ ibaresi yer aldı. Elbette ‘Bir gurup vatandaşın açtığı dava sonucu Kireç Sanayi kapatıldı’ diye de haber yapılmaz. Üstelik bu başlıkla hiçbir iletişim öğrencisine diploma vermezler!” ifadelerini kullanmış.
Bizi eleştirmiş, “Böyle haber yapılmaz” demeye getirmiş.
Bilinmeli ki yayın yoluyla gazetecilik mesleğini tartışmayı, puanlama yapmayı hiçbir zaman doğru bulmadık.
Hiçbir zaman da doğru bulmayacağız.
Özcan Özgür bizi eleştirmekte haklı.
Sonuçta Özgür, ‘yapılan bir haberi’ eleştirmiş.
“Bu haber neden yapılmadı, bu haberi kimler, neden yapmadı?” diye sormamış.
Ancak bir şeyi gözden kaçırmış.
Bizim yayınladığımız “Menteşe Kaymakamlığı Danıştay Kararıyla Muğla Kireç Sanayi A.Ş’yi mühürledi” başlığı taşıyan haber, güncel olmasının yanında sürece yönelik aslında ne olduğunu ortaya koyan bir haberdi.
Biz; kulaktan dolma, yalan yanlış, romantik, duygusal ilişkiler ve bilgiler yerine haberin kaynağına ulaşarak yaşanan yargı sürecini ve detaylarını ortaya koyan bir haber yaptık ve paylaştık.
Haberde yer alan ifadeleri, haber içeriğini mahkeme tutanaklarına ve yargı kararlarına göre oluşturduk.
Bunu yaparken de haber kaynağımızı, ‘kendilerinin talebi üzerine’ gizli tutmaya özen gösterdik.
Davayı açan, davaya müdahil olan kişilerin isimlerini bu nedenle açıklamadık.
Bu nedenle “Bir grup vatandaş” ibaresini kullandık.
Özcan Özgür’ün ifadesiyle haberi “Bir gurup vatandaşın açtığı dava sonucu Kireç Sanayi kapatıldı’ diye de yapmadık.
Bu başlıkta yapılacak habere ‘iletişim fakültelerinden diploma verilmeyeceğini’ biz de biliyorduk.
İfade etmeliyiz ki, Özcan Özgür’ün yanlış bulduğu, eleştirdiği, iletişim fakültesinden diploma alamayacak bir haberin, yargı sürecine yönelik detaylarının yine bizim yaptığımız haber ayrıntılarından kaleme alınması, kaynak gösterilmesi bizi ziyadesiyle memnun etti.
“Diplomasız haberin, içeriği de diplomasızdır” demedik.
Aksine sevindik.
Zira yukarıda ifade ettiğimiz gibi; “Menteşe Kaymakamlığı Danıştay Kararıyla Muğla Kireç Sanayi A.Ş’yi mühürledi” başlığı taşıyan haber, güncel olmasının yanında sürece yönelik aslında ne olduğunu, içeriğiyle de yargı sürecine ilişkin detayları ortaya koyan bir haberdi.
Mühürleme olayı sonrası işsiz kalan, mağduriyet yaşayan işçiler, (kendi ifadeleridir) mühürleme olayına yönelik detayları bizim yaptığımız haberden öğrendiler.
Onlara kimsenin bir şey anlatmadığını bu vesile ile öğrendik.
Konuyu uzatacak değiliz.
Zira mühürleme olayının gazetecilik mesleğinin, haber kalitesinin ötesinde farklı, toplumsal ve çevresel boyutları var.
Konuyu özünden uzaklaştırmanın âlemi yok.
Eğer meseleyi gazetecilik mesleği üzerinden tartışacaksak, işe kireç sanayinin gübre ilanlarından başlamak gerekir.
Ama bunun yeri burası değil…
**
© MKG/Nejat Altınsoy 2019