KÜLTÜR TURİZMİ VE KÜLTÜR TURLARI
Tam olarak şöyle söylemiştik:
“Marmaris, Bodrum, Fethiye başta olmak üzere turizmde pazar oluştururken, kıyı yerleşkelerin neredeyse tamamı bir turizm destinasyonuna dönüşüp turizme dayalı ekonomilerini yaratırken, Orta Muğla ne turizm çeşitliliğini ne de turizm ekonomisini oluşturamadı. Bugün ‘Menteşe’ diye yazılan ancak ‘Muğla’ diye okunan Orta Muğla, kültür turizmi için gerekli argümanlara sahipken ve böyle bir seçeneği varken ne yazık ki bugüne kadar bir kültür destinasyonuna dönüşemedi. ‘Kültür Kenti Muğla’ tanımı bürokratik bir dilek ve temenninin ötesine geçemedi. Merkez yerleşkenin yüksek hedefi olarak hafızalardaki yerini aldı. Dönem dönem bu konuda iyi niyetli çalışmalar yapılmış olsa da iş kesin bir sonuca ulaşamadı”…
İtiraf etmek gerekirse benim kuşağım kültür turizmi konusunda başarılı olamadı.
Evet, biz başaramadık ve tam o defteri kapatmayı düşünürken yerlilik bilinciyle hareket eden bir grup genç dostumuz Muğla Tanıtım Platformu çatısı altında bir çalışma başlattı.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde kurulan, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi, TÜRSAB Menteşe Temsilciliği, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla Turizm İl Müdürlüğü, Muğla Turist Rehberleri Odası temsilcileri ve sanatçı gruplarından oluşan Muğla Tanıtım Platformu, il merkezi Menteşe’de eski kent dokusu başta olmak üzere kültür turizminin canlandırılması için kolları sıvadı.
Onlarca görüşme ve araştırma sonucunda konu ilk kez ciddi bir boyuta taşınmış oldu.
Geçtiğimiz hafta bizi de ziyaret eden platform üyeleri ildeki kültürel zenginlikleri tanıtmak için çalışma başlattı.
Bu kapsamda 3 gün sürecek tanıtım gezisi düzenleyeceklerini, geziye Ege bölgesinde faaliyet gösteren seyahat acentası yetkililerinin katılacağını dile getirdiler.
Tanıtım gezisi eğer bir erteleme olmazsa yarın başlayacak ve 25 Haziran tarihinde sona erecek.
Gezi listesi oldukça kabarık.
İlk gün yani yarın, Stratonikeia, Lagina ve Belen Kahvesi, Yeşilyurt, Yöresel ürün pazarları, Lavanta bahçeleri, Kerimoğlu Evi ziyareti,
İkinci gün merkezde tarihi sokak yürüyüşü, Cumhuriyet dönemi yapıları, Kültür sanat evleri, Zahire Pazarı, Yağcılar hali, Arasta ve Şadırvan meydanı, Apastol hanı, Saburhane meydanı ve şaraphane ziyareti,
Üçüncü gün de Marmaris’te tekne turu yapılacak.
Sizin anlayacağınız platform Menteşe başta olmak üzere Yatağan, Ula ve Marmaris’te bulunan kentin kültürel zenginlikleri tanıtmanın yanında düzenlenecek kültür turlarıyla da merkezin turizmden hak ettiği payı almasını hedeflemiş durumda.
Bir ötesinde tanıtım ve kültür turlarına yönelik GEKA ve Avrupa Birliği projelerine de başvuru yapıldığını öğrendik.
Bilindiği gibi pandeminin yaşamın her alanını etkilediği bu süreçte turizmde ‘Güvenli Tatil’ kavramı önem kazanmışken, turizm sektörü yeni formüller üzerine kafa yorarken, ‘Yedir-içir-kızart gönder’ turizminden geçişin gözlendiği bu yeni süreç kültür turizmine yönelik bu tür çalışmalar bizim için yeni fırsatlar yaratabilir.
Muğla Tanıtım Platformu çatısı altında kültür turizmine, kültür turlarına yönelik yürütülen çalışmaları desteklediğimizi ifade edelim ve rica ile bitirelim.
Biliyoruz ki herkesin kente yönelik bir değerler listesi var.
Bizim okurdan ve sosyal medya kullanıcılarından ricamız yazının içeriğini, yapılan işi bir kenara koyup sadece gezi listesine bakarak yorum yapılmaması…
Bize; “Muğla’da yaşam; bir şey yapmak isteyenlerle (!) yaptırmak istemeyenler arasındaki mücadele ile geçer” dedirtmeyin.
***
Kopyalanamaz, izinsiz kullanılamaz.
MKG/Nejat Altınsoy Haziran 2020