MALDİV BEYAZI DEĞİL ARŞİPEL MAVİSİ
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı Bodrum’a ilk gelişinde yaşadığı arınma anını şöyle anlatır: “Kıyamet kopuyor? Parmaklarımı yosunlara, kumlara daldırdım. Güzel dünyanın kumlarını, deniz çakıllarını, yosunlarını sanki inci pırlantaymışlar gibi yüzüme gözüme sürdüm, üstüme başıma avuç avuç attım. O deniz, o adalar güzellikte en aşırı hayalin cennet diye göz önüne getirebileceğinden bir kat daha güzeldi. Hele o berrak gök, uzaklıklarda ne uysaldı! Denizi, asma yapraklarının fısıltısını duyuyorum. Burada ölmeyecek kadar kuru ekmek ve suyla yaşamak mutluluğunu özlüyordum”…
*
Halikarnas Balıkçısı’nın yüzüne gözüne sürdüğü kumlara ne oldu?
Bir kısmı duruyor, bir kısmının yerini mermer tozu aldı.
Maldivler özentisiyle…
Bodrum’a Bodrum olduğu için yatırım yapanlar (!)
Bodrum’un Bodrum olmasıyla yetinmeyip, Bodrum’u Maldivlere benzetmeye kalktılar.
Dünyanın 7 harikasından birisi olan Mozelyumun anavatanı, bir eşi benzeri olmayan Bodrum’un sağladığı olanaklar yeterli gelmemiş olacak ki (!)
Bodrum’da Maldivleri yaratmaya çalıştılar.
Soru:
Ne hakla?
*
Bodrum’un özgün koşullarını, tarihsel mirasını ve doğayla barışık yaşam kültürünü bir kenara itip, turizmi ‘yedir-içir-kızart-eğlendir’ anlayışına sığdıranlar Maldiv dekorlu Bodrum’la neyin peşindeler?
Bodrum’u değiştirme, dönüştürme hakkını onlara kim veriyor?
Bodrum Belediyesi bir hafta içinde 7 otel, 1 plaj işletmesi (beach) ve 3 tatil sitesine baskın yaparak beyaz kumların serimini engelledi.
Mermer tozunun deniz canlılarına zarar verdiğini, sahile serilen mermer tozunun deniz çayırlarını yok ettiği gerçeğini bilmeyen kaldı mı?
Merkezi idarenin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile yerel idarenin Bodrum Belediyesi ve Kent Meclisi eliyle dayanışma içerisinde yürüttüğü çalışmalar ortadayken bu neyin cesareti, neyin girişimi?
Toprağın üstünden zenginlik hedefleyenler, toprağın altındaki deryayı unutmasınlar.
Maldivler özentisiyle Bodrum’un sınırlarını zorlayanlar, şezlongları günlük bin liradan pazarlamanın, lüks villayı milyon dolara satmanın başka yolunu bulsunlar.
*
Ya mermer tozunu pazarlayanlar, onlara ne demeli?
“Efendim biz satar geçeriz, adamın nerede kullanacağına biz karar veremeyiz” açıklamalarının kamu vicdanında hiçbir değeri olmadığını bilmeliler.
Bodrum Yarımadasının kadim doğasında tahribat yaratan bu kirlilikte onların payı yok mu?
Ticari alışverişe kimsenin bir şey dediği yok.
Ancak bu tür işletmelerin biraz daha dikkatli olmalarında fayda var.
*
Bu süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı ve Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz’ı gösterdikleri hassasiyet için kutlamak gerek.
Ancak bu mücadelenin bir sonraki aşamasına da geçmek gerek.
Bize göre; turizmin emekleme döneminde, daha işin başında, yıllar öncesinde şehircilik anlamında Bodrum mimarisinde gösterilen kararlılığın, Bodrum turizminde de gösterilmesinin zamanı geldi.
Bodrum’un turizm dışında tarım kartını, Mumcular gerçeğini ortaya çıkaran ve bu gerçeği Bodrum’un ara sokaklarına kadar taşıyan Ahmet Aras ve ekibi, Bodrum turizminin hangi değerler ve temeller üzerine kurulacağını belirmek için tarihi bir fırsata sahip olduklarını fark etmeli.
Dünya genelinde pandeminin bütün alışkanlıkları ve ilişkileri değiştirdiği bu yeni süreçte Bodrum, turizm konusunda eski paradigmaları bir kenara koyarak kendine özgü yeni turizm konseptini ve yeni normalini yaratmalı.
Buna yönelik bir çalışma başlatmalı.
Bodrum; Maldiv beyazını değil, Arşipel mavisini tercih ettiğini ortaya koymalı.
Bu iş Bodrumla başlamalı ancak Bodrumla sınırlı kalmamalı.
***
Kopyalanamaz, izinsiz kullanılamaz.
MKG/Nejat Altınsoy Haziran 2020