MUĞLA DOLAYLAMALARI (Kent Yazıları)
Dolaylama; aslında var olan ve tek bir kelime ile anlatılabilecek bir kavramın birden fazla sözcükle, genellikle de isim tamlaması ve sıfat şeklinde anlatılmasına deniyor.
Yani tek bir kelime ile ifade edilebilen bir tanımlamayı, çarpıcı ya da öne çıkan özelliklerinden beslenerek en az iki sözcükle ifade edilmesine deniyor.
Dolaylama ‘söz sanatı’ olarak kabul ediliyor.
Dilimiz öyle zengin bir dil ki, bunu yapmamıza izin veriyor.
Birçok yazar ve şair eserlerinde bu söz sanatını kullanıyor.
Ötesinde dili etkili kullanan köşe yazarları ve gazeteciler de zaman zaman bu söz sanatından örneklemeler sunuyor.
Peki, var olan bir kelime nasıl değişiyor?
Toplumsal mutabakatla ve istişare ile…
Kim değiştiriyor?
Halk (!)
Bunu yaparken de kimseye de sormuyor.
Kelimeyi çevirip, yapıştırıp geçiyor.
Böyle olunca ne oluyor?
Turizm; Bacasız sanayi, Balık; Derya kuzusu, Futbol topu; Meşin yuvarlak, Verem; İnce hastalık,
Kıbrıs; Yavru vatan, İzmir; Ege’nin incisi, Zeki Müren; Sanat güneşi, Sezen Aksu da Minik Serçe olup çıkıyor.
Peki, dolaylamadan Muğla’da nasibini alıyor mu?
Tabi ki alıyor.
Zaten kendine has bir dil yapısı olan, Türk diline sayısız deyim ve kelime kazandıran Muğla’da dolaylamalar, birden fazla sözcükle anlatımın da ötesine geçiyor.
Günlük yaşamda var olan mizah yapısının dile etkisiyle Muğla dolaylamaları konum ve durum bildiren tariflemeye de imkân tanıyor.
Bu tariflemenin göbeğinde ise mizah ve hoşgörü bulunuyor.
Yani Muğla’da kişilere verilen lakaplar da üç aşağı beş yukarı aynı yöntemle belirleniyor.
Ancak söz sanatı kabul edilen dolaylama ile lakap takıp-takıştırmayı birbiriyle karıştırmamak gerekiyor.
Dolaylamanın; yer, kişi ve tür adları için kullanılan üç (3) türü bulunuyor.
Bu üç türe Muğla’dan fazlasıyla örnek vermek mümkün.
Ancak kişi adlarına yönelik olanı (!) tehlikeli.
Başımıza iş çıkarabilir.
Zira dolaylama yöntemiyle lakabı bulunan çok sayıda Muğlalı hemşerimiz var.
Bunları buradan yazarak; “Len aradın taradın bunca insanın içinde bi beni mi buldun, başka yazcek kimseyi bulumadın mı?” diyenlerin istilasına uğramaya gerek yok.
Ancak diğer iki (2) tür Muğla dolaylamalarını örneklemek gerekiyor.
İlk aklımıza gelenler;
Goca mektep, Daş gonak, Ekmek dökmesi, Keser sapı,
Tara odunu, Yapşak akma, Hecin devesi,
Dua yatağı, Top sahası, Eğer gediği, Celallı bahçesi…
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Evde kalanlara, meşgale arayanlara duyurulur.
***
Kopyalanamaz, izinsiz kullanılamaz.
MKG/Nejat Altınsoy Nisan 2020