MUĞLA’NIN DERDİ NE? (CHP Kurultayına Doğru – II)
Dün bir önceki yazıda ifade ettik.
“CHP’de parti meclisine girmek zor iş” dedik.
Zira 60 kişilik parti meclisi; bilim, yönetim ve kültür platformu üyeleri, cinsiyet ve gençlik kotalarından oluşuyor.
Bugün parti meclisine yönelik 15, bilemedin 20’nin arasında olma mücadelesi veriliyor.
Bu mücadeleyi kim veriyor?
Muğla örgütünde parti meclisine aday olduğunu açıklayan tek isim var.
Mürsel Alban.
Alban’ın dışında yapılmış bir başka adaylık açıklaması yok.
Her ne kadar İl Başkanı Adem Zeybekoğlu iki milletvekili Süleyman Girgin ve Suat Özcan’ın kararı genel başkana bıraktığını ifade etmiş olsa da iki milletvekilinin bu yönde yürüttüğü bir çalışmaya rastlanmış değil.
Tabi genel merkez bazında veya kapalı kapılar arkasında çalışma yapılmıyorsa (!)
Ya da bu çalışma basına yansımıyorsa…
Bildiğimiz kadarıyla PM’ye adaylığını açıklayan Mürsel Alban, hem genel merkez bazında hem de örgüt bazında çalışma yürütüyor.
Bunun dışında kurultay delegelerine yönelik Alban’ın iller bazında çalışma yaptığı da biliniyor.
Geçtiğimiz günlerde Alban, PM Adaylığına ilişkin il başkanlığına bilgilendirme başvurusu yaptı.
Adaylığını resmi yazı ile il başkanına bildirdiğini ifade eden Alban, bunun yanında Muğla’nın kurultay delegelerine (Osman Gürün, Adem Zeybekoğlu, Ahmet Aras, Mehmet Demir, Nevin Seda Dingil, Efsun Türkmen Erol, Müge Yenisu Girenis, İlgin Göktepe, Alim Karaca, Halil Karahan, Fatma Kötek, Gizem Sayar Özcan, Muhammet Tokat, Gürsel Uçar) birer ileti gönderdi.
Alban’ın adaylık iletisi delegelerde ne derece etkili oldu?
Henüz bilmiyoruz.
Kurultaya bir hafta kala İl Başkanı Adem Zeybekoğlu’ndan gelen açıklamanın satır aralarına bakılacak olursa, 37. Olağan kurultayda Muğla’nın parti meclisinde temsil edilmesi ortak hedefe dönüşmüş olsa da (!) Mürsel Alban ortak adaya dönüşmüş değil.
Alban’ın adaylığının ‘kişisel’ olarak nitelendirilmesinden bunu anlamak mümkün.
Oysa Muğla CHP örgütünde kime sorsanız; “Muğla PM’de temsil edilmeli” diyor.
Genel talep bu yönde.
En azından fikir bazında böyle.
Peki ya pratikte?
Kurultay Muğla’nın parti meclisinde temsil edilmesi açısından fırsat yaratabilir.
Ancak görülüyor ki bu fırsat parti içi rekabete kurban edilmek üzere.
‘Kurultaya doğru’ dizisinin ikincisini bir soru ile bitirelim.
Muğla’nın derdi ne?
Birisini parti meclisine seçtirmek mi (!)
Yoksa birisini engellemek mi?
***
Kopyalanamaz, izinsiz kullanılamaz.
MKG/Nejat Altınsoy Temmuz 2020